COĞRAFYA KADER VE KEDERDİR.
Ortadoğu;farklı uygarlıklara ev sahipliğini yapan,modern asrın kan çanağı.. Peygamberler ekseri burada tebliğ görevi yürüttüğünden övünür pek çok ulema tayfası..Oysa,peygamberler yanlışı çok olan toplumlara gönderilmiştir.
Geri kalmışlığın tüm boyutunun görülebileceği, her döneminde çatışmaların ve uyuşmazlıkların eksik olmadığı, dünyanın enerji deposu, Asya’yı Afrika’ya, Akdeniz’i Hint Okyanusuna bağlayan stratejik bölgedir.
Ortadoğu'da herhangi bir ülkede yaşıyorsanız şanslı olduğunuz söylenemez.Her an uluslararası aktörlerin başını çektiği bir savaşın içinde kendinizi bulabilirsiniz. Bütün mal varlığınızı, sevdiklerinizi kaybedebilirsiniz. Ortadoğu'da hayatınız,sizin hayatınız değildir.
Saldıran bir dış mihrak yoksa da onların destekledikleri maşon/piyon vasıtasıyla kargaşa,kaosun kapınızı çalması an meselesidir. Ve 10 ile 20 yıl içerisinde savaşsız yaşıyorsanız aslında bir mucize yaşıyorsunuz.
Ortadoğu'da iktidar olup muktedir olmayanlar, celladına aşık psikolojisi için başta dururlar.
Sömürgeci ülkelere karşı "Ortadoğu'dan defol" diyenlerin perde arkasından timsah gözyaşlarını dökenlerle flörtleri hep olmuştur. Aktörler silahlanma yarışında.. Ülkeler, bütçelerinin katbekat fazlasını borçlanıp silah depolarını doldurmanın yarışı içindedirler.En modern silahların insanlar üzerinde denendiği Dünya'nın acımasız olan yüzünden bahsediyoruz.
Ortadoğu insanı, vahşi kapitalizmin gözünde insan değildir. Din, dil, ırk sömürgeciler için hiçbir önem arz etmemektedir. O yüzdendir ki beşikteki bebekler bile kapitalizmin acımasız dişleri arasında öğütülürken,Hürriyet, Bağımsızlık,Adalet, Demokrasi söylemleri kan ve gözyaşını bırakır ardında.. Batıda medeniyetin göstergesi olan bu kavramlar Ortadoğu'da oyalama taktiğinden ibarettir.İcazet almadan kimsenin iktidara geldiği yoktur. Yıllardır Batı medeniyeti "Ya seve seve, Ya sevdire sevdire devesini güttürmüştür.. Kaderinizi belirlemede Batı etkendir.
Onların istediği kadar demokrat, adil,bağımsız, hürriyet sahibisiniz.
Muktedirler, iktidarlarının devamlılığı için halkın çoğunluğunun yaşam hakkından da vazgeçebiliyorlar. Silahların ilk denendiği azınlıklar olmuştur.
Yapay gücün sarhoşluğu içinde olanlar, komşu ülke liderleri düne kadar alkışlanıp, takdir edilirken,dostum diye methiyeler dizilirken,düğmeye basılması ile beraber, pek çoğu bir anda vahşileşip,soykırımcı, katil terörist yaftası alabiliyor.
İnsanlık tarihinin kanla yazıldığı topraklardır. Nemrut, Firavun Haman Karun tarihin her safhasında halkın değerlerini sömürmüş, kurtarıcı gelen peygamberlere bile tahammül edilmemiş, elçilere kumpaslar kurulmuştur. Çağdaş mukalitçileri fırsatını buldukları anda da onlardan geri kalmamışlardır.
Türkiye Cumhuriyeti ömrünün yarısı kadar var olan ömrümde, şöyle bir ortadoğu ülkelerini düşünüyorum da.. Çok da parlak bir tablo gözlerimin önüne gelmiyor.. Mesela, Son 50 yılda İran'ı nasıl bilirsiniz? diye sorsam..Peki ya Ortadoğu'nun diğer ülkeleri olan Suriye, Irak, Katar, Kıbrıs, Ürdün, İsrail, Lübnan, Filistin, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman, Kuveyt, Bahreyn, Yemen, Mısır, Afganistan, Pakistan, Tunus, Cezayir, Libya, Sudan, Fas..
Savaş, kan, ölüm, gözyaşı, birikmiş acılardan başka bir şey var mı? Gözünüzde canlanan.
Türkiye, hala komşularından kopamamış bir Avrupa ülkesi mi yoksa Ortadoğu ülkesi mi çıkmazında, komşularının olumsuzluklarından en fazla etkilenen ülkelerin başında gelir. Onların kaderi bizim kederimiz oluyor çoğu zaman..
Dedimya, Modern Dünya'nın gözü önünde, söz konusu Ortadoğu'da yüzbinlerce öldürülen çocuğun, kadının yaşlının hiçbir değeri yoktur.
Hep bir dış mihrak dizayn eder ülkeleri, ana aktörlerin beslediği terör örgütlerin palazlandıkları kederli toprak parçası olmuştur.
Var olan yanlışların önüne geçmek, insanca yaşam hakkını idame etmek için ortaya çıkan legal/illegal birçok yapı, yaşatma ilkesini unutup, öldürme cihetine gitmesi de normal karşılanır.
Yeraltı/yerüstü zenginlikler ülkelerin kendi himayelerinde değildir. Sözüm ona icazetli muktedirler tarafından
batının fazla kazanma hırsına peşkeş çeken millî servetler, taklacı lider sayısının fazlalığı, sokaklarda karşılaştığımız profillerdir.
Ortadoğu'da vahşi kapitalizm, ülkelerin zenginlik çıtasını belirler. Ne giyeceğinizi, içecek ve yiyeceklerinizi onların tavsiyeleridir. Halktan toplanan vergiler bütçeye aktarılması yerine faize gider. Batı medeniyeti en büyük tefecidir. Birçok ülkenin paraları, ABD bankalarında ne zaman teslim olacağı belli olmayan modern ölüm makinelerinin bedeli olarak ipotek edilmektedir. Yalnız Ülkelerin değil İş dünyasının parası hakeza.. Onlar, müsaade ettiği kadar kullanabilme yetkisine sahiptir.
derine razı, kasabın bıçağına boyununu uzatan koyun teslimiyeti.. Kendisine reva görülen ölüme şükreden toplulukların barındığı hikayelerin bir bütünüdür Ortadoğu..
Bakmayın ülkelerin isimlerinin değişik olduğuna, sınırlarının çizildiğine, sömürgeci Batı medeniyeti, sorgusuz, sualsiz eskiden at koşuşturduğu gibi bugün de ülkelerin karış karış toprağından ve hava sahalarından modern silahlarını geçirerek istediği yerde, istediği zamanda, kanlı demokrasi oyunlarını sergileyebilmektedir.
Ortadoğu'da yaşamak bir kaderdir ama Kader beraberinde kederi de getirmektedir. Bu kaderin değişebileceği pek de ihtimal dâhilinde görünmüyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.