ÇOCUKLARIN GÖZÜNDEN YAŞAMI OKUMAK
Yaşanan çatışmalı süreç, sadece evleri, sokakları, mahalleleri tahrip edip ortadan kaldırmakla kalmadı. Bunların dışında en büyük tahribatını başta çocuklar olmak üzere, insanların psikolojik ve ruhsal yapıları üzerinde de kalıcı izler bıraktı.
Bütün savaş ve çatışmalı süreçlerde olduğu gibi, bu ortamdan en çok etkilenenler çocuklar olmuştur. Henüz ailesini, mahallesini, oyun oynayacağı arkadaşlarını ve çevresini anlama, kavrama çabası içerisindeyken, birden kendini savaşın ortasında bulması, onda ömür boyu silinemeyecek izler bırakmasına neden olacaktır.
İnsanın, dıştan gelecek her türlü etkilenmelere karşı en savunmasız evresinde olan çocuklar; etrafında gelişen savaşı şaşkınlıkla, hayretle, korkuyla izlemek zorunda kalmaktadırlar. Bu ölüm, yıkım ve dehşet ortamı, onların yaşaması gereken çocukluk hayallerinden, çocukluk yaşamından alıp koparmaktadır. Ve anlamlandırmakta zorlanacağı, algılama düzeyinin çok çok üzerinde bir ortamda kendilerini buldular. Birçoğu savaşı oyun sanmaktadır. Bu çocuklar savaşın içinde büyümeye çalışacaklardır.
Çocuklar masumdur. Akıllarından kötülük geçmez. İnsanoğlunun en saf ve en temiz halidir. Yetişkinlerde görülen bireyci, bencil, yok edici özellikler henüz onlara bulaşmamıştır. Yaşamı algılamaya; iyi ve kötünün ayırımını yapmaya çalıştıkları bu yaşlarda; çocuk ruhu, çocuk masumluğu bu ağır yükü nasıl kaldıracaktır. Yaşadıkları; onun ruhunda nasıl fırtınalar yaratacak, geleceğini, kişiliğini nasıl şekillendirecektir. Bu travmanın yaraları nasıl sarılacaktır.
Akranlarıyla sokaklarda oyun oynaması gerekirken, bomba ve silah sesleri arasında ya da göç yollarında büyümeye çalışacaklardır. Onları çok zor ve zahmet dolu bir gelecek beklemektedir. Gözlerinin önünde gelişen, şahit oldukları bu yıkım ve kıyımı anlamaya çalışacaklardır.
Fotoğraflara yansıyan, çocukların yüzlerine ve göz bebeklerine oturmuş olan, dehşetin görüntülerini gelecekte; ressamlar, şairler, romancılar sanatsal yaratımlarında yansıtmaya çalışacaklardır. Çocukların gözlerinden yaşadıklarının ne kadar zor ve meşakkatli olduğunu, ruhlarında esen fırtınalarla dolu öykülerde dile gelecektir.
Tarihin kaydettiği geçmiş birçok savaşı sanatçılar; savaşların en küçük kurbanları olan çocukların gözlerinden çok etkileyici bir içerikte aktarmışlardır.
Savaşın yarattığı şiddet sarmalı, sadece şiddete maruz kalanlar açısından değil; bizzat uygulayanlarda da bir travmaya neden olmaktadır. Savaş bittiğinde bile kimisinde onarılması çok zaman alacak ve kimisinde de ömürlerinin sonuna kadar savaşın izini taşıyacaklardır. Geleceğimiz olan çocuklara savaşsız bir gelecek bırakabilecek miyiz? Bunun derin endişesini yaşamamak mümkün mü?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.