Biz, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin dışarıdan getirilen daire başkanları ve üst düzey bürokratlarına verdiği ‘çifte maaş’ meselesini gündeme getirdik diye, belediye içinden ve AK Parti yöneticilerinden tepkiler gelmişti.

Sanki yalan haber yapmışız imalarıyla, ‘Kente yapılan güzel işlerin önünü kesiyorsunuz’ gibi cümleler kullananlar oldu, hatta içlerinden geçirdikleri, ancak yüzümüze söyleyemedikleri günün modası ‘Vatan haini’ yakıştırması yaptıklarını da biliyor, tahmin ediyoruz.

**

Tam da burada Nazım Hikmet geliyor aklıma;

Diyor ya;

Vatan çiftliklerinizse,

Kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,

Vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,

Vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,

Fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,

Vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,

Vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,

Ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,

Vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,

Vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığınızdan,

Ben vatan hainiyim.

**

Ben de diyorum ki;

Kimsenin kimseyi suçlamasına, ötelemesine, devre dışı bırakmasına gerek yok.

Tarih bunun kararını veriyor zaten.

**

İthal bürokrat haberi için;

‘Başkan kendi kadrosunu kuruyor, normaldir’ diyorlardı.

Atanmışın kadrosu mu olur?

Seçilmiş olsa anlarız da!

Hadi onu normal karşıladık diyelim.

Peki, bin 341 kilometre uzaktan ihaleye daveti hangi kategoride değerlendireceğiz.

Ona da açık, pazarlık usulü ihale dediğinizi duyar gibiyim.

Peki, öyle olsun.

**

Belki de vefa borcudur, geçmişte görev yapıldığı için, belki de eski AKP yöneticiliğinden kalma dostluğun hatırınadır!

Ne diyelim, olan olmuş.

Olana ve ölene çare yok.

**

Ya bundan sonrası?

Bundan sonrası için Malatyalı teyzenin akıllı evlerle ilgili söyledikleri düştü aklımın gündemine, gülüyorum, şen, kahkaha dolu!

‘Ev akıllı olmuş ne yapayım, iş ki içinde oturan akıllı ola’.

Demiş ya teyzem.

Hayat böyle;

Bazen ev akıllı oluyor, oturan akılsız, bazen de oturan akıllı, ev berbat.

Böyle işte, zıtların birliği, buluşması gibi, falan filan işte..

**

En önemlisi, devlete ve millete ait olandır.

Devlet ve Millet ülkenin sigortasıdır.

Hepimizin evidir, sığınağıdır.

İşte o evin içini, düzenini bozmaya kimse yeltenmeyecek.