Belki de evrenin en tılsımlı kelimesi bilgidir. Veya bilinmeyeni bilmeye çalışmaktır.

Bir rivayete göre yüce Allah cc: Ben,bilinmez bir hazineydim. Beni bilecek ve ihata edece bir varlık yaratmak istedim ve insanoğlunu yarattım der.

Bilginin tükenmez bir hazine olduğunu akil insanlar sıkça dile getirirler.

Bunun yanı sıra bilginin bilimle buluşması muhteşem bir seremonidir. Varlığın anlaşılmasında bilginin bilimle açıklanması ile farklı bir boyut kazanmıştır.

Mesela; Uçmak bir eylemdir. Nasıl uçtuğunu öğrenmek bir bilgidir. Uçak yapmak bilginin bilimle buluşmasıdır.

Ancak bilimi olumlu kullanmak; yani bilimle amel etmek ayrı bir bilmeye götürür.

Mesela insanlık yararına icat edilen uçaklar bilimin ürünüyken binlerce insanın ölümüne sebep olan atom bombası da bilimin ürünüdür.

Aynı şekilde bizleri yoktan yaratan Allah cc mealen;biz İsrail oğullarına ne zaman ilim verdik aralarında ihtilafa düştüler ve yoldan çıktılar.(Casiye-17)

 Günümüzde insanların sahip olduğu bilme eylemi, insanlık yararına olmadığı bilgide de bilimsel cinayetlere sebep olur.

Evet, bir topluluk bilimi kullanarak bir takım teknolojik imkânlara sahip olabilir. Hatta şuan ki Yahudi topluluğu gibi dünyaya da hükmedebilir. Ancak sahip olanın bilgi ve bilimin hazinesi bomba olup masum insanların üzerine yağıyorsa bu bilgi karanlık bir bilgidir.

İnsanlığın onurunu hiçe sayan ve evrensel ilkleri çiğneyen bir bilgidir.

Çağın ilerisinde olup karanlık bir devlet olan İsrail tamda bunun tipik örneğidir. Bilim zalim ve vicdansız bir topluluğun elinde gariptir.

Süper güçler elindeki bu bilim silahını maalesef kendi menfaatleri doğrultusunda kullanmaktalar.

Kâinat kitabını okumaya başlayan insanoğlu; toplu iğnenin ucundan milyonlarca kat küçük olan atomlardan, dünyamızdan milyonlarca kat büyük olan yıldızlara kadar olan bu muhteşem evrenin sırlarına vakıf oldukça ne kadar aciz olduğunu anlar ve belki de bildikçe cahilleşiyordur.

Aynı zaman bir damla hakir sudan meydana geldiğini ve zayıflığını gördükçe korunma ihtiyacı duyar ve belki de sahip olduğu bilginin onu gerçeklerden sapıyordur.

Aslında benim burada naçizane fikrim şudur; bilimle gelen tehditlere karşı vicdani bir bilimsel kalkan oluşturmak lazım. Kim bilirbelki de dünya son asırda böyle bir değişime gebedir.

Bilimle ve esenlikle kalın.

               Burhan Çakır