Babalar anneler ve sabır
Merhaba sevgili okurlarım.
Geçtiğimiz pazar günü babalar gününü kutladık, Babalar da özlem içerisinde kendi babalarının günlerini kutlayıp, ölenlere de rahmet dilediler.
Aslında özel günleri kutlamak bazen sevinç olsa bile kimilerimize göre de çok buruktur.
Biraz acı biraz sabrın en maksimum noktasındadır.
Aslında her iki görevi, yani hem anne hem babalık görevini tek başına üstlenip,
sorumluluklarının en ağır bedelini ödeyen babaları da unutmamak gerekiyor.
İşte asıl kutlanması gereken bence bu görevi layıkıyla yerine getiren babalardır...
Lise yıllarımda samimi bir arkadaşımın annesi vefat etmişti, sıkça evlerine gidip geldiğimden, babalarının hem baba hem anne görevini üstlendiğini görüyordum.
Babaları deyim yerindeyse melek gibi bir insandı.
Çocuklarına hem anne, hem baba olmuştu.
Bu arkadaşıma her gittiğimde babaları bizlere sorardı.
" Kızlar bugün size ne yemek pişireyim " diye. Bir gün kabak çırtması bizlere yapmıştı.
Harika bir çırtma olmuştu.
Halen o yemekte ki tadın lezzetini damağımda hisseder ve eski günleri anarım.
Arkadaşımın evlerine her gittim de, annesiz bir evde olmanın burukluğunu yaşar, ve tarifi imkansız bir üzüntüyle evime döner anneme sarılırdım.
Belki annemin kıymetini yaşadığım olaylardan etkilenerek olsa gerek, çok bildim.
Annemi her dokunuşunda, her sözünde, her bakışında çok sevdim..
Dedim ya bu pazar günü özel bir gündü.
Babalar günüydü...
Birde eşi olmayan anneleri biraz da analım. Düşünün...
Çocuklarını en zor şartlarda büyütmenin çabasında oldukları için, hep hayat mùcadelesindelerdir.
Gördünüz mü?
İşte bu grubu da, bu anlamlı günde kutluyorum.
Yüreğimin derinliğindeki o tarifi imkansız acısıyla değil, sevgimin en büyük coşkusuyla iki kez ayakta alkışlayarak kutluyorum..
Özel günlerde, insanlar genelde acıyı ve coşkuyu bir arada yaşarlar.
Birde içi yanan başka bir grup vardır.
Evlatlarını kaybeden anne ve babalar, evlatlarının yüzlerini bir saniye görebilmek için, canını feda edebilecek ebeveynlerdir.
Onlar için hasret, özlem ve ümitsizlik bir aradadır.
Acınız, acımız derken; Evladını kaybeden ebeveynlerin suskunluğu bir gömleğin kokusu gibidir.
O gömlek ise ateşten gömlektir.
Koklayarak özlem duyarlar.. Geçen günleri özlemle anarlar..
Ahhhh eder, derin haykırışlar da bulunurlar
.
O özlem insanın yüreğini yakar, bir gömlek kokusu, eski bir fotoğraf karesi ve ufacık bir anı insanı benliğinden alıp taa uzaklara götürür, ağlatır belki.
Gözyaşları belki o an sular seller gibi akar.
Bugün sözlerim size...
Acınız benim ve benim gibi düşünen tüm annelerin acısıdır.
Sizleri seviyorum..
Evlatlarını kara toprağa veren tüm anne babalara Allah' tan sabır diliyorum. Ve evlatlarını tek başlarına büyüten arkadaşlarımın, dostlarımın, tüm tanıdıklarımın, bu anlamlı günlerini kutluyor, tek başına evlat yetiştirdikleri için onları sevgiyle kutsuyorum..
Babalar günü ne kadar kapsamlıymış.
Ne kadar geniş, ne kadar acı ve coşkuyu bir arada barındırıyormuş.
Tüm babaların, hem anne hem baba olanların, biyolojik baba olmayıp da babalık görevini yaparak çocuklara sahip çıkanların bu özel günlerini kutluyorum
Gücünüz sevginizle güç bulsun .
Sevgilerimle