NACİ SAPAN

NACİ SAPAN

A-3’ten ülkeye ve Dünya’ya bakış!

A-3’ten ülkeye ve Dünya’ya bakış!

Hiç aklımda olmayan bir başlık, konu ve konularla dertleşmek, konuşmak, ortaklaşmak istedim.

Pazar sabahında her zaman olduğu gibi biraz yürüyorum, sonra gazeteye gelmek üzere her gün olduğu gibi belediyeye ait A-3 toplu taşıma aracına biniyorum. Bugün böyle oldu, zaman zaman B-6 ya da B-8’i de deniyorum, hangisi denk gelirse. Ücretsiz, minnetsiz, gazetecilikten kaynaklı bir hakkı kullanıyorum.

Kafam, kulağım rahat, özgür, bağımsız düşüncelerimi devreye sokuyorum, kafamı otobüsün camına dayıyorum, beynimde sayısız gündem başlığı var.

Suriye, Kürtler, Rojava, TBMM, İmralı kaynaklı görüşmeler.

Asgari ücret, işsizlik, emekli maaşları, geçim derdi.

Biz ne düşünürsek düşünelim, bu saydıklarımın tamamı iktidarın kontrolünde gündemleştirilmiş, bizim de tartıştığımız, konuştuğumuz konular.

Çözüm, çözümsüzlük!

Hangisi?

Elbette ki halkın gündemi sorunların tamamının çözümüdür de, asıl mesele; palyatif mi, kesin, sonuca dönük çözümler mi?

Hangisi?

Bunları düşünürken, bilboardların hemen hemen tamamında eğitim ve sağlık kurumlarının reklamları ilişiyor gözüme.

En iyi öğretmen kadrosu bizde..

En iyi sağlık kadrosu bizde..

Başlıklarıyla Eğitim ve Sağlık kurumlarının yurttaşa yönelik yarış tuzağı!

Sosyal devletin güvencesinde olması gereken Eğitim ve sağlık konusunun billboardlarla pazarlık konusu olmaması yönündeki yoğun tartışmaların yaşandığı bir dönemin içinden geçiyoruz.

‘Paran yoksa eğitim ve sağlıkta yok’ cümlesi geliyor aklıma.

Bildiğim kadarıyla TBMM kararıyla billboardlara bu tür reklamların verilmesi yasaklanmıştı.

Sonra kendi kendime düşündüm, toplumsal barışı en üst düzeyde tartıştığımız şu günlerde, eğitim ve sağlık barışını da gündem yapsak mı?

Yapmalıyız.

Toplumsal barışın temel unsuru insan olduğuna göre, önce insan unsurunu rahatlatmak gerekmiyor mu?

Eğitim ve sağlık hakları maddi kaygılara kurban edilmiş bir toplumsal gerçekle karşı karşıya olmamıza rağmen, ‘Cambaza bak’ hikâyesine denk getirilmiş bir gündemin mahkûmiyetini de konuşmak gerekiyor.

Otobüs Dicle kente doğru yol alıyor, yoğun bilboard bombardımanı çarpıyor yol boyunca yüzüme…

Çocuğunun okul masrafını, hastasının muayene, ameliyat masrafını düşünen yurttaşların çabasının bilboard bombardımanı altında ezilişinin film şeridine dönüşüyor otobüs yolculuğum.

‘Dur’ butonuna basıyorum, iniyorum durakta.

Asıl mesele ‘Dur’ butonuna basmakta galiba.

Ama kim/kimler, nerede nasıl duracak, son durak nerede?

Döngü devam ediyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
NACİ SAPAN Arşivi
SON YAZILAR