Tigris Haber- Yerel seçimler Demokrasi güçlerinin mutlak kazanımının şart olduğu bir çıtayı önümüze koymuştur. Bu durum doğal olarak mevcut gidişata ‘dur’ demek isteyen, Cumhuriyet ve demokrasi kazanımlarının yeterli olmasa da heba olmasını istemeyen hatırı sayılır, ezici bir çoğunluğun ortaklaşmasını, farklı ideolojik görüşlere mensup olunsa da temelde bir buluşmayı gündeme getirmiştir. Finale doğru sessiz, güçlü bir yürüyüşün başlamış olduğunu görüyor, fark ediyoruz. Biz/Bizler bunu görüyor ve fark ediyor iken, bu gidişi durdurmak isteyenlerin görmemesi mümkün mü?
Elbette ki onlarda bunu görüyor, kendilerine göre tedbirlerini alıyor, durumu lehlerine çevirme gayreti içindeler. Tarafsız olduğu konusunda kimsenin bizi inandıramayacağı Anayasa ve yargı kurumlarının görünürde ‘tarafsız’ gibi davranış sergileyerek yeniden gündeme getirdiği ‘Andımız’ meselesiyle başlayan, ‘Cumhur ittifakı’nı numaradan ‘teneffüse’ çıkarılması ile devam ettirilen sürecin iktidarın Kürt seçmen ihtiyacını karşılamaya dönük bir atak olduğunun herkes farkında.

Güya ‘Milliyetçi ittifaktan vazgeçildi’ imajının yaratılmış olmasını kimse yemedi, yemezde. Bir ayağı AKP’nin, diğer ayağı HDP’nin içinde olan yerelde ve genelde iktidarın nimetlerinden faydalanmak üzere kendini kodlamış, kendine zaman zaman Kürt iş adamı, zaman zaman sadece iş adamı pozisyonları ile var etmeye çalışan rantçı kesimin dışında hiç kimse ‘Andımız’ meselesine de cumhur ittifakının teneffüse çıkmış olmasına da inanmıyor. Onlar, yerel seçimlerden sonra teneffüsten evlerine gitmeyecek, çünkü son ders değil, sınıflarına geri döneceklerdir. Bunların dışında kalan, demokrasi mücadelesini kimlik ve mezhep ayrışmasına indirgemeyen, sadece yerel seçim galibiyetine kilitlenen, entel, dantel söylemlere kanmayan ciddi bir halk potansiyelinin varlığı bizi/Bizleri umutlandırıyor, o nedenle ‘Demokrasi güçleri kazanacak, yapılanların hesabı sorulacak’ diyoruz.

Ankara, İstanbul, Adana, Antalya, Mersin gibi ciddi Kürt seçmen potansiyelinin, aynı zamanda gerçek Atatürkçü ve Cumhuriyetçi kesimlerin olduğu kentlerde demokrasi güçlerinin kazanımının hesabını yapanlar maalesef CHP içine sızma planları yaparak, yönelimin, kazanımın önünü kesmeye çalışıyorlar.

Şunu hesaba katmıyorlar, gelinen aşama Kürt, Türk, mezhep, kimlik ile ilgili tartışacağımız bir aşama değil, topyekûn imha ya da topyekûn var olma mücadelesidir. Demokrasi mücadelesi ve kazanımı kimliklerin, renklerin, farklılıkların kaliteli, sağlıklı varlığının ve devamının teminatıdır. 16 yıldır yaşanan onca şeyden sonra süzgeçten geçirilen anlayışa karşı oluşan tabandaki ittifak kendisini dayattığı için rahatsızlık duyuldu, buna karşı ataklar geliştiriliyor. Bence ok yaydan çıktı, önünü alamazlar, yeter ki Cumhuriyet Halk Partisi genel merkezi, yönetim kadrosu bu sızmalara karşı zemini kapatsın, bütün kesimlere hitap edecek kendi adaylarını belirlesin, hırsızı, arsızı, kendi partisinden kovulmuşları sohbet etmek için dahi olsa muhatap almasın. İnanmamakla birlikte, aldığını farz edelim, ciddi bir hezimet yaşanacak, taban bu kez ‘Evet’ demeyecek. Alanlarda gördüğümüz, analiz ettiğimiz tablo bu.
Toplum, yiğitçe yapılacak siyaset özlemi içinde, bunu yapan kazanacak.