Selim Kaplan

Selim Kaplan

Vatandaşın muhataplarına mesajı

Vatandaşın muhataplarına mesajı

Ortadoğu;

İnsanlık tarihinin başlangıç yeri,

Üç büyük semavi dinin inanç merkezi,

Dünya petrol ve doğalgaz rezervlerinin ana merkezi,

Dünya gaz ve petrol yollarının geçiş yolu,

Batıdan doğuya gidişte kıtalar arası, kara, deniz ve hava yollarının geçiş güzergâhıdır.

Dünyanın yedi kıtası için bu kadar önemli olan, Orta doğu ülkelerindeki istikrarsızlığın kaynağı ve çatışmaya taraf, ülkelerin durumuna bakalım!

Suriye’de ABD, Rusya, Türkiye, İran,

Irak’ta ABD, İran,

Lübnan’da İsrail(ABD), İran,

Yemende ABD, Suudi Arabistan, İran,

Filistin’de İsrail(ABD), İran.

Orta Doğunun, günümüzde işgale uğrayan ve istikrarsızlık yaşayan bütün ülkelerinde ABD ve İran’ın olması tesadüf değildir!

Ya iki ülke istikrarsızlıkta birlikte çalışıp biri birini besliyor, ya da Akdeniz havzasındaki, orta doğudaki, Anadolu ve Kafkaslardaki ülkeleri kaosa sürükleyip bölmeyi amaç edinmiş “Büyük orta doğu projesinin(BOP)” Suriye’den sonraki hedef ülkesi İran’dır!

Meclisin açıldığı gün, Ülkemiz siyasetine yön veren ve BOP’ un Eş Başkanı olduğunu ifade eden Sayın Cumhurbaşkanımız, İsrail’in dolayısı ile ABD’nin hedefinin Anadolu’yu işgal etmek oluğunu söylüyor?

Eğer İsrail’in hedefi Anadolu ise neden İsrail’e güvenip 1996 yılında “savunma sanayi işbirliği antlaşması” yaptık ve bu antlaşma gereği, uçaklarımız ile tanklarımızı bu ülkenin fabrikalarına gönderip modernize ederek, karşılığında bu ülkeye milyon dolarlar ödedik?

İsrail fabrikalarında modernize edilen uçak ve tankları, İsrail’in dinlemek veya imha etmek için, içlerine Hizbullah’ın çağrı cihazı ve telsizlerine koyduğu gibi elektronik parçalar koymadığından nasıl emin olabiliriz?

Eğer İsrail’in hedefi Anadolu ise, neden 2001, 2003, 2004, 2005 ve 2008 yıllarında, İsrail uçak ve pilotlarının Konya’daki Hava Üssümüzde konuşlanmasına, buradan kalkıp doğuda İran sınırına, batıda Ege adalarına, Kuzeyde Karadeniz’e, güneyde Akdeniz’e kadar Anadolu’nun yedi bölgesinde uçmalarına, eğitim adı altında, Anadolu coğrafyasında keşif ve İstihbarat yapmalarına izin verdik?

Bu gün Suriye, Filistin ve Lübnan topraklarını bombalayan, yarın Irak ve İran topraklarını bombalayacak ve hatta Cumhurbaşkanımızın ifadesine göre, gözü Anadolu coğrafyasında olan İsrail uçaklarının, Anadolu’nun göbeğinde, Konya’daki hava üssümüzde ve Anadolu’nun semalarında ne işi vardı?

İsrail devletini, kuruluşundan sonra tanıyan ilk Müslüman ülke olan Türkiye, daha 2022 yılının Mart ayında İsrail Cumhurbaşkanını ülkesinde ağırlamıştı.

Bu ziyaret sonrasında, Sayın Cumhurbaşkanımız, İsrailli mevkidaşı Sayın Isaac Herzog ile aralarında son dönemde gelişen diyalog ve ilişkilerin, iki ülke arasında yeniden üst düzey diplomatik ilişkilere kavuşulmasına vesile olacağını dile getirmişti.

Yetmiş yıldır inişli çıkışlı da olsa diplomatik ilişkiler kurduğumuz İsrail’i şimdi de düşman mı ilan ediyoruz!

Anayasası olmayan İsrail’in, anayasa yerine geçen temel kanunlarının ilk maddesinin ” İsrail toprağı, üzerinde İsrail devletinin kurulduğu, Yahudi halkının tarihî vatanıdır.” olduğunu, burada tarif edilen tarihi vatanın da Tevrat’a atıfta bulunarak; Türkiye, Suriye, Irak, Suudi Arabistan ve Mısır’ın bir kısımları, Ürdün ve Filistin toprakları ile Yahudilerin ayak bastığı yerlerin tamamı olduğunu zaten biliyoruz.

Dünya âlemin bildiği bu hususu, devleti idare edenler daha yeni idrak edip Cumhurbaşkanına söyletiyorsa vay halimize!

Türkiye, Avrupa kıtasında toprağı bulunan tek İslam ülkesi olması dolayısıyla Batı ülkeleriyle, dünyanın en güçlü ülkelerinden biri ve komşusu olan Rusya’yla, Akdeniz’den komşusu olduğu Afrika ülkeleri, Kafkas Ülkeleri, İran ve yakını olduğu Orta doğu coğrafyası ile “çok yönlü, nazik ve güçlü bir dış politika” yürütmek zorundadır.

Bu zorunluluk, dış politikanın, gündem yaratmak için iç politikaya alet edilemeyeceği kadar hayati bir öneme sahiptir.

Devlet adamlığı, devlet için hayati öneme sahip konularda, çok düşünüp bir konuşmayı, kahve sohbetlerine konu olacak hususları yüksek sesle dile getirip, ülkeye zarar vermemeyi gerektirir.

Vatandaşın, 8 Ekim’de bu konuyu TBMM’nin gizli oturumunda görüşecek milletvekilleri ile dış politikamızdan sorumlu muhataplarına mesajıdır!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Selim Kaplan Arşivi
SON YAZILAR