Elektrik-Doğalgaz-Bulgur-Mercimek-Yağ-Buğday-Un-Ekmek-Şeker derken her şey ateş pahası. 
Bu ürünlerin tamamı ve dahası yıllardır bu ülkede üretildi ve satıldı, en sıkışık zamanlarda, o kuyrukların var olduğu dönemlerde dahi vatandaşın alım gücünün dışına taşmadı. 

Fiyatlar fırlıyor, hükümet açıklama yapıyor, “stoklarımızda var, bu kadar pahalı olmaması lazım” diyor, ama daha fiyatı düşen bir malzeme göremedik. 
Şimdi de şeker patladı. 
Duyuyoruz şimdi, bir süredir ‘Şekere zam gelecek’ diye konuşuluyormuş. 
Hatta ‘paranız varsa şekere yatırın’ diyenler bile varmış.
Ülkeye bak!
Karaborsacıya teslimiz!
İktidar iradeyi ve yönetme kabiliyetini tamamen kaybetti.  
Başka bir tanımla, ‘karaborsacılar, rantçılar iktidarı ve halkı teslim almış durumda.’

Ramazan ayının gelişi de rantçıların ve karaborsacıların iştahını kabartıyor. 
Çünkü ortam onlar için çok uygun.
Halk çaresiz, iktidar iktidarsız, kabiliyetsiz, umursamaz.
Kontrol mekanizmasını ellerinden kaçırdılar. 

Bu ülkede üretilen ve fiyatı artan ne varsa dikkat edin kaynağını bu iktidar kurutmuş, üretimlerini sonlandırmış. En can alıcısı da şeker fabrikalarının özelleştirilerek satılmasıdır ki, geldiğimiz noktada sonuçlarını görüyor ve yaşıyoruz. 
*
Diyarbakır’dan 3 örnek.
Mercimek çorbası su ile desteklenen milli içeceğimiz gibi bir şey. Özellikle soğuk kış günlerinde evlerimizde ve lokantalarda içimizi ucuza ısıttığımız bir yiyecek olmaktan çıktı dersem, kimsenin itirazı olmaz. 

En basit örnekten yola çıkarak 3 nokta 3 farklı fiyat uygulamasını anlatayım. 
Sadece duymakla kalmadım, duydum, gittim pratiğini yaşadım. 

Dağ kapı, Dörtyol, Yoğurt pazarı, Balıkçılar başı bölgelerinde bir tas mercimek 10 TL.
Aynı malzeme Ofis ve çevresinde 15 TL’ye yükseliyor.
Dicle kent, yeni yerleşim bölgelerindeki lokantalarda ise bu rakam 20 ila 25 TL arasında değişiyor. 
Aynı coğrafyada 3 ayrı fiyat.

Yeni yerleşim bölgeleri sınıf farkı mı yarattı?
Bina yapısına ve sınıf farkına göre mi fiyat belirliyorlar?
İlginç değil mi?
Belki de kim daha keriz’e göre mi belirleniyor fiyatlar.
Kim belirliyor, uygulayanlar neye göre uyguluyor bu fiyat politikasını.  
Mercimekten şekere kadar uzanan güzergâhta yurttaşın alım gücünü yerle bir eden, adım atamaz hale getirenleri yolcu etmekten başka da yol kalmadı. 

Tam tıkandık. 
Üstüne üstlük tükendik. 
Tam da faşizmin istediği gibi, sadece kendini doyurmakla uğraş ki, onları sorgulayacak, yargılayacak zamanın kalmasın. Onlar da istedikleri yönetsin, istedikleri gibi at koştursun.