Sur Kültür Yolu Festivalinin konser ve eğlence bölümleri Kültür ve Turizm Bakanlığının kararıyla iptal edildi. Sadece iptal edildiği duyuruldu, gerekçesi konusunda bir açıklama yapılmadı. Bakanlıkta, Büyükşehir Belediyesi Genel sekreteri de, konserlerin iptaline vurgu yaptı. Festival kapsamındaki diğer etkinlikler devam ediyormuş…

Ancak, kentin tamamı HÜDAPAR’ın bastırması sonucu olduğunu biliyor. Çünkü son ana kadar çok ciddi bir çalışma yürüttüler, dedikleri oldu. Gerekçe, Filistin’deki çatışmalar ve yaşamını yitiren insanlar. Elbette ki insani bir talep, ancak, sadece Diyarbakır üzerinden gerçekleştirilmek istenen tepki, kentin tamamının rızasına denk gelmedi.

Rızasızlık meselesini, iptal karının açıklanmasının hemen ardından bölgedeki esnafların gösterdiği tepkiden tespit ettim. Günlerdir hazırlıklar yapılmış, yerli yabancı turist akını var, özelikle sur içinde iğne atsan yere düşmez misali bir durum söz konusu, konser alanı dolmaya başlamış, bir anda iptal kararı duyuruluyor. Anlaşılıyor ki, HÜDAPAR son ana kadar bastırmış, gel-gitler olmuş, sonra da dedikleri olmuş. Demek ki bir anlaşma var; iptal kararı festivalin tamamına denklenmemiş, sadece konserler kapsama alanına alınmış, diğer etkinliklerin kapalı devre devamı sağlanmış.

Zaten sabah saatlerinde Diyarbakır’a gelmesi beklenen Kültür Turizm Bakanının gelişini iptal etmesi, sonuç için bir ipucuydu.

Niyet, sadece Filistin’de yaşamını yitirenlere karşı bir saygı mı, yoksa Diyarbakır’da bu tür eğlencelerin olmasını engellemeye dönük bir duruşu sergileyip, kalıcı hale getirmek mi?

Siyasi ve kültürel bir kutuplaşma mı?

Endişe bu!

Diyarbakır’ın geneli ve esnaf bu durumdan ciddi rahatsız, durum, baskıcı bir anlayışın hâkimiyeti olarak algılanıyor. Ekonomik darboğazda ilerlerken, esnaflar, özellikle de oteller kaybettikleri müşteriden, iptal edilen rezervasyonlardan dolayı bir hayli kızgın. Bir iptal olacaksa, son anda olmamalıydı, günler öncesinden iptal ile ilgili tartışmalar söz konusuydu, erken karar verilebilirdi.

Çok büyük paralar harcandığı için ben de kişisel olarak konserlere itiraz edenlerdenim, ancak, esnafların beklentilerini hesaba katmak gerekiyormuş. Çok büyük ve ciddi hazırlıklar boşa gitti. Ayrıca, Filistin’e karşı saygı, yas halini de bütün zamanlara yayamayız, bir günlük saygı duruşuyla da meseleye olan duyarlılığı anlatmak mümkün.

Edindiğimiz bilgiler, bakanlığında, valilik bürokrasinin de son ana kadar iptal kararına karşı duruş sergiledikleri yönünde. Bu da ciddi bir pazarlığın olduğuna işaret ediyor. AK Parti milletvekillerinin iptal kararına destek çıkmasına da kentten tepki geldiğini buradan ben duyurmak zorundayım.

Hem küçük hem de büyük ortak, an itibariyle esnafın hedefinde.

‘Türkiye’nin hiçbir ilinde Filistin ile ilgili Diyarbakır’da gösterildiği kadar duyarlılık yok, bizler siyasete kurban ediliyoruz’ diyor Diyarbakır esnafı.

Özellikle sur içi esnafı çok kızgın, benden söylemesi.