SİYASETTE YENİ DÖNEM
16 Nisan 2017 günü yapılan referandum ile Türkiye yeni bir yönetim anlayışına "EVET" dedi. Bu değişiklik yaşamımızda değişiklik yaratmamakta birlikte devlette ve devlet yönetiminde çok önemli değişiklikler sağlayacaktır. Herşeyden önce " vatandaş devlet için vardır" şeklinde yorumlanabilecek anlayış " devlet vatandaş için vardır" şekline hızlı şekilde dönüşecektir. Gerçi son 10-15 yılda bahsettiğim değişiklikte önemli mesafeler alınmıştı. Bu biraz da mevcut hükümetin yönetim tarzından kaynaklanmasına rağmen referandumdan sonra kim veya hangi parti iktidar olursa olsun anlayış değişikliğine sahip çıkmaz ise bir sonraki dönemde iktidarı kaybetmesi kuvvetle muhtemel olacaktır. Bu nedenle 16 Nisan 2017 günü siyaset ve siyasetçiler için değişim ve dönüşümü mecburi kılacak bir sonuç ortaya çıkarmıştır.
Değişim ve dönüşümü mecburi kılan bu değişiklik hem ülke için hem de millet için olumlu olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Çünkü yeni dönemde siyasi uzlaşma ve söylem değişikliklerini net şekilde göreceğiz. Çoğunluğu sağlamak için bu durumun mecburi olduğu şimdiden söylemek için kahin olmaya gerek yoktur. Değişim ve dönüşüm bununla sınırlı kalmayacaktır. Ayrıca vatandaşla daha çok iletişim ve paylaşımı da göreceğiz. Salt liderler üzerinden veya partilerin genel merkezlerince yürütülen siyasi faaliyetler yeterli olmayacak. Genel başkanların veya genel merkezlerin adayları işe yaramayacaktır. Çünkü bu şekilde hareket edecek olan siyasi partiler veya Cumhurbaşkanı adayları seçimi kazanmaları mümkün olamayacaktır. Bu tercihlerin yerine yerelde güçlü ve birikimli aktörlere tanıklık yapacağız. Belli veya sınırlı kitleye hitap eden profiller cazibeliğini yitirecek bir şehre veya bölgeye hitap eden ,kitleleri heyecanlandıran,sorunları çözebilme kabiliyetine sahip,milletle iç içe,samimi tabiri yerinde ise halktan olan ve halkın yanında olan profilleri göreceğiz. Bu profilleri çıkaramayan partiler veya Cumhurbaşkanı adaylarının seçimleri kazanması mümkün olamayacaktır. Görüldüğü üzere referandum ile devlette ve devlet yönetiminde bir çok şey değişmekle birlikte en büyük tesirini siyasette gösterecektir. Millet,devlet yönetimine tam manasıyla hakim olacaktır. Bunun yanında önümüzdeki seçimlerde ortaya çıkacak sonuçlar partilerin genel başkanlarının sorgulanmasını da kolaylaştıracaktır. Çünkü önümüzdeki dönemde Cumhurbaşkanı adayı olacak Parti genel başkanının seçilememesi halinde partisi tarafından sorgulanması kolaylaşacaktır. Seçimi kaybeden genel başkan milletvekili de olamayacağı için Meclis gurubuna hakim olması ve partisinin politikalarını uygulaması mümkün olamayacaktır. Bir diğer anlatımla milletvekili olamayan genel başkan kendi partisinin milletvekilleri nezdinde itibar göremeyecektir. Bu durum başarılı,idealist,hedefi olan ve geniş kitlelere hitap eden genel başkan adaylarının önünü açacaktır. "Küçük olsun benim olsun" anlayışını tamamen ortadan kalkacak "Büyük olsun hepimizin olsun" anlayışı ikame olacaktır. Kısacası 16 Nisan 2017 günü yapılan referandumun sonucu siyaset ve siyaset kurumunu değiştirecek ve dönüştürecektir. Buna ayak uyduran partiler ve genel başkanlar yoluna devam edecektir. Ayak uyduramayan partiler ve genel başkanlar da yarı yolda kalacaklardır. Hatta yarı yoldan sonra yürümeye takat ve cesaretleri olmayacağından bitmekle yüz yüze kalacaklardır. Bu durumdan en çok fayda görecek olan kuşkusuz millet olacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.