Rektör kentten utanmalı!
Dicle Üniversitesi, kurulduğu ilk yıllar, takip eden birkaç dönem hariç, hiçbir zaman Diyarbakır’a canı gönülden aidiyet gösteren bir kurum olmadı. Bilim yuvası olmaktan çok, fitne-fesat üreten, yayan bir kurum oldu. Kişisel ve grupsal ikbal aracı olarak görülmüş olduğunu da ifade edebiliriz.
Bunlar yetmezmiş gibi, bir de cemaatçi yapıların yuvalandığı, yapılandığı, beslenip büyüdüğü, büyütüldüğü bir rant alanına çevrildi, üstelik zamanın rektörü ve yöneticileri sayesinde.
Özeti; kadersiz bir Üniversite!
Son 30 yılda, baskı ile ya da baskı yememek için kendi istediği ile Dicle Üniversitesi ve Diyarbakır sınırlarını terk eden bilim insanlarının sayısını ‘çıkarın’ desek, 500’ün üzerinde isim telaffuz edilir. İş başında olan Rektör, dekan ve yönetici kadrolarının, kendi düşüncelerinde olmadığına inandıkları bilim insanlarına her türlü yöntemi uygulayarak devre dışı kalmalarını sağladılar. Çok sayıda öğretim görevlisinin üniversite yönetimiyle mahkemelik olduğunu biliyoruz.
Olmadı, olmuyor, bir türlü düzelmiyor. Başıboşluğu bir türlü giderilemeyen Dicle Üniversitesinin bu kadar eksik aksağına, borcuna rağmen, her seçim döneminde her ne hikmetse talipli sayısı o kadar fazla ki, sanırsınız burası Oxford, ‘üst düzey bilim adamları Rektör olmak için birbirini eziyor.’
19 kişi Dicle Üniversitesi bünyesinden, 14 kişi de dış illerden ve üniversitelerden başvuru yapmış, rektör adaylığı için. Mevcut rektörün bir şansı var mı diye baktım, biraz araştırdım, olmadığı yönünde bir kanaat oluştu. Olur ya da olmaz, bizim zaten bir işim olmaz da, ancak 4 yıllık görev süresi içinde kıymetli bir işinin olduğuna tanık olamadık. Buna karşılık, üniversitenin borç hanesinde rakamlar yükselmiş.
İşin özeti söylemek istediğim şu; valla bu da olsa başkası da gelse kente yönelik bir aidiyeti yoksa yine bir 4 yıl daha kaybeder üniversite.
Ne yapmalı?
Seçilecek kişi kentli olacak, kentten, kent insanından utanacak. Hani o, ‘yerli milli’ dedikleri cinsinden bir adam. Yani, kendinden ve kentinden utanacak biri olursa el birliği ile üniversite düzeltilir. Bence üniversite bünyesinde vardır o türden bilim insanı. Kentli, Diyarbakırlı, kendinden ve kentinden, çevresinden, oturduğu apartman komşusundan, mahalle komşusundan, kent halkından utanacak birileri. Cumhurbaşkanı böyle birinin atamasını yapsın, biz onu utandırmasını biliriz. Ya da kendisi o potada zaten erir.
Naci Sapan
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.