Okul servisleri ve haksız kazanç!
Gazetemizin 10 Şubat tarihli sayısındaki manşet haber yüz binlerce aileyi ilgilendiriyor. İlyas Akengin imzası ile yayınlanan haber, herkesin bildiği ancak, yurttaşın hak arama alışkanlığını devreye sokmaması ile ilgili bir duruma hitap ediyor.
Neyse ki bazı aileler yurttaş olmanın gereğini yerine getirmiş, hesap-kitap yapmış fazladan para ödediklerine kanaat ederek durumu yargı aşaması ile buluşturmuş.
İddia; Okul servislerinin haksız kazanç elde ediyor olması ile ilgili.
Bazı veliler, mağduriyetlerini temellendirerek avukatları aracılığı ile kendilerinden elde edilen haksız kazancın önünü kesmek üzere harekete geçmiş.
Genç avukat Nesrin Yakşi, okul servislerinin elde ettiği haksız kazancın limitini tespit etmek, durumu yargıya taşımak üzere çalışmalarını başlatmış bulunuyor.
Servis ücretleri UKOME kararları ile belirleniyor ve kilometreye göre hesaplanıyor. Rakam zaten eğitim-öğretim yılı başlamadan önce belirleniyor. Böyle bir belirleme olmasına rağmen servisler bu rakamın biraz üstünde tahsilât yapıyor olacak ki aileler durumdan rahatsız olmuş.
Özet bir örnekle duruma netlik kazandıralım;
Bir veli şöyle diyor;
‘Benim evim ile okul arasındaki mesafe 5 km. Buda 120 TL'ye tekabül ediyor. Ancak 120 TL yerine 160 TL para alınıyor. Bunu her ay hesapladığınız zaman çok ciddi bir haksız kazanç söz konusu.’
Velinin anlatımı ile haksız kazanç rakamının ne olduğu ortaya çıkıyor.
UKOME’nin rakamları belirlediği tarihten sonra Türkiye’de akaryakıt fiyatlarına yapılan bir zam da yok. Zam olsa ailelerinde böyle bir iddiayı gündeme getirmeleri söz konusu olmayacak.
Gazetemizdeki habere göre; Milli eğitim müdürlüğü yetkilileri kendilerine bu konuda ulaşan bir bilginin ya da şikâyetin olmadığı söylüyor. UKOME yetkilileri ise, konu ile ilgili bilgi vermeye yakın durmamış.
Böyle olunca duruma çözüm bulmak, haksız kazancı engellemek mümkün olmayacak mı?
Neden olmasın
Genç avukat harekete geçmiş bile.
Delillerini hazırlıyor.
Ailelerin ödediği ücret ortada
UKOME’nin belirlediği fiyatlar net
Arada bir fark var ise zaten haksız bir kazanç olacaktır.
Gerisi adaletin ve hukukun süzgecinde olacak.
İşte yurttaşın yakalaması gereken hayatın içindeki haksız uygulamalardan kaynaklı haksız kazançların engellenmesine dönük bu tür duruşlardır.
Şimdiye kadar olan neydi?
‘Aman ne olacak, 5-10 kuruşluk bir mesele için kendimi ne rahatsız edeceğim, ne diye uğraşayım’ gibi bir davranış biçiminin hayatımıza hâkim olmasının sıkıntılarıdır bunlar.
‘Ben uğraşacağıma başkası uğraşsın’ gibi topun sürekli taca atıldığı bir yaşam biçiminin totalde düşündüğümüzde yurttaşın cebine verdiği zararın büyüklüğünü masa maşına oturup hesap-kitap yaptığımızda çok daha iyi anlayabiliyoruz.
Bazı aileler bunu yapmış. Genç avukat hanımda eldeki verilerle buna kanaat getirmiş, harekete geçmiş, binlerce ailenin cebinden çıkan, başkalarının cebine giren haksız kazancın geri dönüşümünü sağlamaya çalışıyor.
Günümüzde yaşamımıza hâkimiyet kuran modern hırsızlık yöntemlerinin kıskacından kurtulmanın yolu;
Hukuk yoluyla, belge ve verilerle ortak karar mekanizmalarını devreye sokmakla mümkün olabiliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.