MÜZİKLE YOLCULUĞA ÇIKMAK -2
Müzik bir sanat dalı olarak da; insanların, kültürlerin birbirleriyle sorunsuz iletişim kurabildiği en etkili iletişim aracıdır. Eğer böyle olmasaydı konserlerde meydanları bu kadar kalabalıklar nasıl doldururdu? Aralarında sınıf, kültür, dil, cins farklılıklarına rağmen kitleler; aynı müzik parçalarından ortak heyecanı, coşkuyu, öfkeyi, sevinci nasıl duyabilirlerdi? Şehirler, ülkeler ve kıtalar arasında bu kadar güçlü duygusal bağ nasıl kurulabilirdi?
Diller ve kültürler tıpkı farklı renkleri ve kokuları olan bir çiçek tarlası gibidir. Herkese açıktır. İsteyen bundan faydalanabilir. Yeter ki insan istesin.
Çünkü müzik insanı önce kendisiyle sora da diğer insan ve kültürlerle bütünleştiren etkili bir araçtır.
İnsanoğlu bağlamanın telinde, nefesinde Ney’i, parmakların ucunda arbaneyi, piyanonun tuşlarında çıkan sesleri; kendi gırtlağından çıkan sesiyle uyumlu birlikteliğini yakalayabilmiştir. Böylece doğadan öğrendiği sesleri, ürettiği nefesli, telli ve vurmalı müzik aletlerinin de yardımıyla; uyumlu bir armoni yaratabilmiştir.
Konfüçyüs halkların bu yaratımına dikkat çekmek için; ‘’Bir milletin karakterini anlamak için, onların müziğine bakınız’’ ‘’Bir toplumun müziği bozuldu mu, o toplumda pek çok şey bozulmuştur’’ diyerek; hem toplumun yapısına hem de düzeni arasındaki ilişkiye dikkati çekmektedir.
Müzik duygusu olmayan insan yaşam içinde de donuktur. Doğanın renkliliğini ve yaşamın farklılıklarını anlamayan, hayatta çok şey kaybetmiş demektir. Çünkü müziği seven insanın hassasiyetleri daha doğacıdır, daha insancıldır. Son söz olarak Cervantes ‘’Müziğin olduğu yerde, kötülük barınmaz.’’ Demektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.