Adalet yürüyüşü ve mitingine katılmıştım. 25 gün süren yürüyüşün son gününde yani 9 Temmuz 2017 günü Maltepe’de büyük miting gerçekleşmişti. Ardından da Çanakkale’deki Adalet kurultayını da izledim. Verimliydi, umut vermişti, bugünler içindi yürüyüş, miting ve kurultay.

Hafızların diri tutulması adına önemliydi, toplumsal direnç ve direnişin ön şartıydı adeta.

O günlerde ‘ne gereği var’ diyenler, hatta ‘bir karşılığı yok’ gibi değerlendirmeler ışığında küçümsemeler olduğunu hatırlıyorum. Zaten gereği ve karşılığı o günler için kurgulanmış etkinlikler değildi ki, bugünler için kurgulanmıştı. Cumhuriyet Halk Partisi ve Genel Başkanı toplumsal sorumluluklarının gereği sabırla o günleri örerek iktidarın yolunu döşemeye başladı. ‘Yerelden Genele iktidar’ sloganıyla başlayan yürüyüşün ilk etabı yerel yönetimlerin kazanımıyla gerçekleşti, şimdi sıra genel iktidarda.

2017-Maltepe’den 2022 Maltepe’ye kadar gelen sabır karşısında kim olursa olsun yıkar, geçer diye düşünüyorum. 2017 ve 2022 Maltepe mitinglerindeki kalabalığın varlığını tartışma dışı tutarak konuşmak istiyorum. Çünkü rakamlar her zaman tartışmalıdır. Diyarbakır’daki Newroz mitinglerinin rakamları da tarafların farklı telaffuzları nedeniyle hep tartışmalıdır.

O nedenle rakamlardan çok, gerçekleşen etkinliğin yansıttığı mesaj, toplumsal karşılığı, geleceğe dönük verdiği umudun ne olduğuna bakmak gerekir diye düşünürüm.

2017-Adalet yürüyüşü ve mitinginin kalabalığından çok bugünlere yönelik verdiği mesaj ve umutlar önemliydi, doğal kurgu da böyleydi, geldiğimiz aşamada taşların yerine oturduğuna hep birlikte tanıklık ettik. 2022-Maltepe miting alanında olmasam da izledim, 2017 ile kıyaslama fikrim oluştu.

Her ikisi de anlamlı, karakterli duruşuyla, halka dayalı temasıyla geleceğimize hitap ediyor, sandığı hedefliyor, iktidarın gidişini onaylıyor. CHP’nin, bundan sonraki süreçte Türkiye genelinde miting sayısını artırarak devam ettirmesi gerekiyor ki, iktidar artık gidici olduğunu iyice anlayabilsin.

En önemlisi de Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda belediye başkanlarının tartışma konusu edilmemesi. Daha doğrusu belediye başkanları kendilerini tartışma konusu yapacak durumlardan uzak durmalı ki, parti kurulları, teşkilatlar bu tartışmaların dışında çalışmalarını daha rahat yürütebilsin.