MADIMAK’TA YANARAK KÜL OLMAK
30 yıl önce adını ve yerini kimselerin bilmediği Sivas’ta bir oteldi. 1993’te adı bilinmeyen Madımak Otelinde otuz üç aydın-sanatçı yakılarak katledildi. İsmini ve nerede olduğunu bilmeyen kalmadı. Olayın üzerinden otuz yıl geçti. Ama hala olay dünkü gibi tüm canlılığıyla hafızalarda yerini koruyor. Her Temmuz’da Madımakta açılan yara yeniden kanıyor. Madımak adı bile insanın yüreğini burkan, insanın içine işleyen bir sızının, dinmeyen bir öfkenin adı oldu.
400 yıl önce Sivas’ta idam edilen Pir Sultanı anma etkinliği için;1993 Temmuzunda bir grup aydın ve sanatçı, yüzlerce yıl önce Sivas’ta idam edilen Pir Sultan Abdal’ı anmak için bir araya gelmişlerdi. Bu etkinliği engellemek için karşı bir kampanya da yürütülüyordu. Ama aydın ve sanatçılar bu karşı propagandalara aldırış etmediler.
Aydın ve sanatçılar sanatsal etkinlik yapacakları kente geldiler. Kenti dolaştılar. Hatta bir gün sonra yanacakları otelin önünde hatıra olarak fotoğraf da çektirmişlerdi. Bir gün sonra orada yanacaklarını, Kerbela’dakiler gibi kavrulacaklarını nereden bileceklerdi. Yaratılan her türlü olumsuz havaya karşı, aydın ve sanatçılar kamuoyuna umut dolu mesajlar veriyorlardı.
‘Birimize bir şey olursa ne yaparız’ diyen Hasret Gültekin’e Metin Altıok; ‘Kalanlar ölenlere şiir yazar’ diye cevap veriyordu.
2 Temmuzda otelin önünde biriken kalabalık arttıkça, kitle iyice kışkırtılmaya başlandı. Öldürme histerisi kalabalığa hâkim olduğunda, alanda birikenler oteldekilerin canlarını istiyordu. Ateşe verilen otel içindekilerle birlikte yakılmaya başlandı.
Ölü yakmanın günah olduğunu söyleyenler, otuz üç aydın ve sanatçıyı canlı yakılmasına alkışlarla eşlik etti.
Ölümün adı bile soğuktur. Ama onlar Temmuz sıcağında yakılarak küle döndüler.
Kerbela’dan sonra 2 Temmuzda Madımak’ta vicdanlarda bir daha kapanmayacak olan bir yara açıldı. Ve bu açılan yara her Temmuzda yeniden kanıyor. Kendini yeniden hatırlatıyor. Kerbela ve Pir Sultan gibi tarihe bir daha unutulmayacak bir iz olarak düştü.
İnsanlar yanarken alkışlayanlar, yakılmalarına göz yumanlar, ‘çok şükür halkımızdan kimseye bir şey olmadı’ diyenler, seyirci kalanlar, onay verenler acaba şimdi kendilerini nasıl hissediyor?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.