HAKİKAT VE İNSAN
Hakikat, yaşamın bütünlüklü gerçeğidir. Hakikatin gerçek anlamı, yaşam ve ilişkinin içinde yatar. Hakikatin inceliği, özgürlüğün ve sevginin inceliğidir. İyilik, güzellik ve mutluluk, hakikat gerçekliğiyle ortaya çıkar.
Görülen Gerçek
İyilik, doğruluk, mutluluk ve güzellik, görülen gerçeklik olarak ortaya çıkmadı mı, hakikat de doğmuş olmaz. Bu bütünlüğe, özgürlük ve eşitlik de dahildir. Tüm bunlar birbirini tamamlayan, biri olmadan diğeri eksik kalan gerçeklerdir. Yaşamın özgürlük algısı bu bütünlükte olduğunda anlam kazanır.
Hakikat Bilinci
Görmenin hakikati oluşmadan, yaşamsal ilerleme gerçekleşmez. Hakikat bilinci, neyi nerede aramamızı bilmektir. Sorgulama ve inceleme bunun esaslı okuludur. İlişki ve paylaşımın, belirginleşmiş bir mekanı yoktur. Paylaşım, gözün görebileceği, kulağın duyabileceği, parmakların dokunabileceği her yerde kurulabilen bir ilişki biçimi ve akışıdır. Bunun dışında kalmak, sanal alemlerde gezmek ve yaşamak olur. Toplum yaşamında simülasyon, edebiyatta imitasyon, felsefede bilgi, siyasette güç, yaşamın kendisinde mekanikleşme bunu anlatır. Dünya yaşamının bu denli sanallaşması bunun sonucudur. İnsan yaşamının özünde özgür, doğru ve iyi bir paylaşım olmadığında ve inceleme alanı açılmadığında, yaşamı sahte haliyle yaşar. Kendisini göremez ve kendisi olamaz.
Kendisi Olmayan İnsan ve Kendisi Olmayan Yaşam
Yaşam ve insan kendisi olmayınca sahte ve taklit edilen yaşamlar ortaya çıkar. Bu yaşamlarda mutluluk olmaz. Var olan mutluluk ise geçici, maddiyata dayalı, taklitle gelen, ünvan ve ünü esas alan bir mutluluk olur. Yaşam birer taklit ve koşullanma olunca, ortaya çıkan ise ‘ölü’ haller olur. İnsan, ölü hallerle yaşayamaz. Ölü hal demek, yaşamı görmemek demektir. Israrla anılarını ön plana çıkaran insan, ölü halleri yaşamına koyan insandır.
Anıların Gerçek Hali Nedir?
İlişki, paylaşım ve iletişim içindeyken deneyimler yaşarız. Bu deneyimler anıları oluşturur. Anılar, yaşanmışlığın kayıt halidir. Anılar hafızada kaydedilince, yaşamımızı yönlendiren temel materyaller haline gelir. Fark etmeden anılarımızı ön plana çıkararak onun bilgisi ile algı, yöntem ve kuramlar oluştururuz. Tüm ilişkilerimizin özünde bu vardır. İnsan için anılarının kurbanı olmuş varlık demek mümkündür. İnsan, anıların kurbanı olunca, yaşamdan uzaklaşmaya başlar. İnsanın hakikatten koptuğu yer burasıdır.
Hakikatten Kopmak Neyi İfade Eder?
Eş olanların anlaşmazlığı, arkadaş olanların birbirini anlamaması, dostluğun erken kopuşu, iş yaşamındaki dengesizlikler, doğayla bağın kurulmaması, dinlemenin zayıf olması, açık gözlerin görmemesi, anlamı düzeyinin düşük olması, ilişkinin hakikatinden kopukluğunu ifade eder. Hakikat, anlamak, görmek, dokunmak, dinlemek ve fark etmektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.