Gezmania Dergisi Üzerine
Gezmania Dergisi Üzerine
Kimi şehirler vardır ki; aslında tarih boyunca birer markadırlar. Aynı zamanda bölgesel metropol kimlikleri itibariyle de öne çıkarlar. Diyarbakır tarih boyunca hep bu kodları üzerinden kendini ifade etmiş bir şehir. 1980'li yıllarla birlikte bölgede yaşanan şiddet iklimi kenti ve beraberinde coğrafyayı siyaseten hayli öne çıkaran bir konuma taşıdı.
Şehrin şehir olmaya dair diğer bütün özellikleri "siyasal marka" olmanın gölgesinde hatta ötesinde kaldı. Kentin kültürel iddiaları, turizm potansiyeli, mutfak kültürü hiçbir şekilde gündem tutmadı. Varsa yoksa siyaset üzerinden dozu hayli yüksek bir tartışmanın odağına oturdu Diyarbakır ve bölge...
Bazen kriz ortamlarının durumdan görev çıkarma anlamında işe yarar sonuçları da gündeme gelebiliyor.
İşte bunun bir örneği, Diyarbakır merkezli çıkış yapan geçtiğimiz aylarda ilk sayısı çıkan, önümüzdeki günlerde de ikinci sayısı ilgilisi ile buluşacak olan Gezmania Dergisi...
2017'nin ortalarından itibaren sıkı bir hazırlık evresine tanık olduğum Gezmania Derginin ilk sayısı Aralık 2017-Ocak 2018 olarak okurla buluştu. Periyodu iki ayda bir, yılda altı sayı. 64 sayfa olarak tümü renkli bir prestij dergisi şeklinde çıkıyor.
Antep'ten Kars'a kadar bölgenin mutfak, turizm ve kültür sanat değerleri üzerinden bir projeksiyon derdinde olan bir dergi Gezmania. Ağırlıklı olarak abonelik ve bölgede yay-sat dağıtımı üzerinden bütün Türkiye'de okurla buluşuyor.
İlk sayısında Nilhan Aras, Murathan Mungan, Ertuğrul Günay, Mehmet Said Aydın, Abdullah Yaşın ve Şeyhmus Diken yazılarıyla farklı bir pencere açan Gezmania Dergi; ikinci sayısında doğunun kış yüzü Kars kapağı ile, Adıyaman, Mardin, Dersim ve elbette Diyarbakır mutfak ve kültür turizmi ile okurla buluşuyor, okura el ve gel ediyor dergi.
Takuhi Tovmasyan, Gökçe Bilgin, Güzin Suhran ve Oktay Belli, Nilhan Aras, Ahmet Güneştekin, Reyan Tuvi, Abdullah Yaşın, Mehmet Said Aydın ikinci sayının yazarları; Adıyaman'ı, Kars'ı, Peru'yu, Mardin'i, Batman'ı, Cizre-Cudi'yi mutfağı ve kültürel değerleriyle yazdılar...
Kadim şehirlerin bölgesel metropol kimlikleri nedeniyle aslında bölgenin mutfağına da ev sahipliği yapma gibi bir ayrıcalıkları oluyor ister istemez.
Örneğin Mardin'in Ürok'u, Bitlis'in ciğer taplaması, Siirt'in perde pilavı, Lice'nin kaburgası; Diyarbakır'ın ciğeri, meftunesi, içli köftesi, kengeri ve diğer tüm tatlarıyla konuklarına ben buradayım diyebiliyor.
Siyasetin olanca yakıcılığı, sorunlara derinlemesine neşter vuruşu üzerinden damak tadının hayli deforme olduğu, kültürel tarihi miras derseniz onun da ruhuna fatiha okunduğu zor zamanlarda belki de yeniden yerleşik kültürlerin olmazsa olmazı olan mutfağın, mekân gezip görmenin, insan ve mekân birlikteliği üzerinden ortaklaşmanın hikâyeleri, anlatıları, görselleri küçük bir soluk almaya kapı aralayabiliyor.
Şimdi biliyorum ki, hayatın hayli zor olduğu böylesi günlerde kimileri yeri ve zamanı mı diye belki de kızacak! Evet yeri ve zamanı, Füruğ Ferruhzad'ın güzel şiirinde dillendirdiği gibi "Rüzgar bizleri sürüklüyor" bir yerlere! Çoğu kez kendi irademiz dışında...
İşte bu sebeplerle Gezmania Dergisi rüzgârın sürüklediği yerlerde bir nefes; mutfağı, seyahati, kültürü ve sanatı üzerinden bölgeden.
Not: Gezmania Dergiye bilgi babında Facebook, Twitter ve İnstagram üzerinden ulaşılabiliyor. Abonelik için; Özkan Küçük: [email protected]
23 Şubat 2018 Diyarbekir
Şeyhmus Diken
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.