Fırıncının duası
İbrahim Ethem Hazretleri; tahtı tacı terk eder, yıllar sonra kendi yaptırmış olduğu camiye gelir ve orada yatsı namazını kılar. Dışarıda kar var ve hava çok soğuk…”Şurada kıvrılayım da sabah olunca giderim” diye düşünür. O arada caminin bekçisi gelir ve İbrahim Ethem Hazretleri’ne “sen de kimsin, ne yapıyorsun burada” der.
İbrahim Ethem Hazretleri de bekçiye “müsaade et de burada yatayım. Sabah namazından sonra gideceğim” der. Bekçi İbrahim Ethem’in bacağından tutar ve ona “İbrahim Ethem senin gibi çulsuzlar için yaptırmadı bu camiyi” der. Bacağından sürükleye sürükleye, kafasını merdivenlere vura vura atıyor onu dışarıya…
İbrahim Ethem Hazretleri de kibir olur diye “ben bu camiyi yaptırdım” demiyor. Çaresiz şehre gidiyor. Her taraf kapalı, sadece bir yer açık, o da bir ekmek fırını. Fırının kapısını çalıyor ve sabaha kadar orada oturma izni istiyor.
O fırında çalışan işçi, “geç otur” diyor. Aradan bir iki saat geçiyor. Sabah ezanı okunmaya başlıyor. Ezan okununca işçi işi bırakıyor ve İbrahim Ethem Hazretlerinin yanına dönüyor ve tanışmak istiyor.
İbrahim Ethem Hazretleri de fırında çalışan işçiye “ben iki saattir burada oturuyorum, şimdi mi geldi aklına beni sormak…”
Fırıncı: “Ben burada çalışan bir işçiyim, iki çocuğum var, iki yetime de ben bakıyorum. Ben şimdiye kadar onlara haram lokma yedirmedim. Senin geldiğin vakit benim mesai vaktim idi. Bu yüzden sizinle oturup tanışamadım ve sohbet edemedim. Mesaim sabah ezanı ile biter. İşte bu yüzden ezan okunduktan sonra yanınıza gelip tanışmak ve sohbet etmek istedim. Şimdi rahatlıkla konuşup sohbet edebiliriz.. Böylece kazancıma da haram karışmamış olur.
İbrahim Ethem Hazretleri:” Sen ne kadar iyi ve salih bir insansın” der ve ona sorar: “Sen şimdiye kadar Allah’tan bir şey istedin de yerine gelmediği oldu mu?”
Fırıncı işçi: “Ben şimdiye kadar Allah’tan ne istedimse Allah bana verdi. Ancak bir şey istedim. O isteğim hala yerine gelmedi” diye cevap verir.
İbrahim Ethem Hazretleri de: “ne istedin de yerine gelmedi” diye sorunca, Fırıncı: “Allah’a çok yalvardım ki bana dünya gözüyle İbrahim Ethem Hazretlerini göstersin. İşte bu isteğimin yerine gelmesini bekliyorum. “der.
İbrahim Ethem Hazretleri: O Allah öyle bir Allah’tır ki İbrahim Ethem’in bacağından sürükleye sürükleye kafasını vura vura getirir ve sana gösterir, sen yeter ki yürekten iste” diye cevap verir.
İşte bu yüzdendir ki “ihlâs ile kim ne isterse Allah verir” diye büyüklerimiz buyurmuşlardır.
Rabbim, bizlere de fırıncının duası gibi ihlâslı ve takvalı dua etmeyi nasip eylesin.
İbrahim Yardım
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.