Murat AKBAŞ

Murat AKBAŞ

*Diyarbakır Newroz’undan Siyasete: Üçüncü Yol’un Anlamı*

*Diyarbakır Newroz’undan Siyasete: Üçüncü Yol’un Anlamı*


Türkiye’de Newroz, yalnızca baharın gelişini kutlayan bir gelenek olmaktan çok daha fazlasıdır. Özellikle Kürt halkı açısından Newroz; direnişin, özgürlüğün, barış umudunun ve siyasal iradenin güçlü bir sembolüdür. Her yıl Diyarbakır’daki Newroz kutlamaları, yalnızca coşkuyla dolu meydanlar değil, aynı zamanda Kürt siyasetinin, devletle ilişkilerin ve toplumsal taleplerin yönünü gösteren bir barometre niteliği taşır.

Bu barometrenin en dikkatle takip edilen unsurlarından biri ise, İmralı’dan gelecek olası mesajlar ve bunların toplumsal-siyasal etkisidir. 2013 Diyarbakır Newroz’unda okunan mesaj, Türkiye siyasal tarihinde unutulmayacak bir dönüm noktasıydı. Çözüm sürecinin başlangıcını simgeleyen o metin, yıllardır meydanlarda aranan bir yol haritasının ifadesi oldu. Bu nedenle her yıl Newroz alanlarında bu yönde bir beklenti güçlü şekilde hissedilir.

Bu yıl 2025 Diyarbakır Newroz’unda da aynı beklenti vardı. Fakat İmralı’dan doğrudan bir mesaj ulaşmadı. Bu noktada altını çizmek gerekir: Bu durum, bir irade eksikliği değil, sürecin mevcut koşulları çerçevesinde şekillenmiş bir durumdu. DEM Parti yetkilileri, İmralı Heyeti’nin görüşme başvurusuna yanıt verilmediğini ve bu nedenle mesajın iletilemediğini açıkladı. Bu durum, sürecin yalnızca siyasi aktörlerin inisiyatifiyle değil, aynı zamanda mevcut yasal ve idari çerçeveler içerisinde şekillendiğini gösteriyor. Yine de meydanda İmralı’dan daha önce kaydedilmiş ses ve fotoğraf görüntülerinin yansıtılması; halkın çözüm arayışına ve diyalog umuduna sahip çıkmaya devam ettiğini ortaya koydu.

Bu yılki Newroz’da dikkat çeken bir diğer önemli unsur ise DEM Parti Eş Genel Başkanı Sayın Tuncer Bakırhan’ın “Üçüncü Yol” vurgusuydu. Bakırhan, konuşmasında şu sözleri dile getirdi:

“Bizim yolumuzu, değerlerimiz ve barış sevdamız belirledi. Bizim yolumuzun rotası Demokratik Cumhuriyete çıkar. Biz siyasette ne onun ne bunun yanındayız. Demokrasi, adalet, eşitlik ve özgürlük değerlerinin yanındayız. Bizim yolumuz yanlış rotalara değil, demokratik, eşit, özgür bir yaşama çıkan Üçüncü Yol’dur.”

Bakırhan’ın bu sözleri, Kürt siyaseti açısından önemli bir yön arayışının işaretiydi. Peki, nedir bu Üçüncü Yol? Siyasal teori ve felsefede “Üçüncü Yol” kavramı; mevcut iki kutuplu seçenek arasında kalmak yerine, yeni ve bağımsız bir alternatif yaratma arayışı olarak tanımlanır. Hegelci diyalektikte, “tez” ve “antitez” arasından doğan “sentez”tir. Antonio Gramsci’nin hegemonya teorisinde; mevcut düzenin sınırlarını aşarak yeni bir toplumsal-siyasal düzen inşa etme çabasıdır. Anthony Giddens ise Üçüncü Yol’u, neoliberalizm ile klasik sosyal demokrasi arasında, yeni bir toplumsal-siyasal form olarak tanımlar.

Bakırhan’ın Üçüncü Yol söylemi de, Kürt siyasetinin ne iktidarın ne de mevcut muhalefetin yörüngesinde yer almak istemediğini; kendi demokratik, özgürlükçü ve barış odaklı çizgisini oluşturma iradesini ortaya koyuyor. Ancak bu çabanın yalnızca söylemde kalmaması, somut politika ve toplumsal programlara dönüşmesi gerektiği açıktır.

2025 Diyarbakır Newroz’u, halkın sahiplenmesi, coşkusu ve çözüm arzusunun güçlü olduğu bir tablo sundu. İmralı’dan doğrudan mesaj gelmemesi, alandaki beklentilere rağmen, mevcut koşullar ve sınırlılıklar çerçevesinde şekillenmiş bir durumdu. Buna rağmen, semboller ve sahnedeki güçlü ifadeler, sürecin bitmediğini ve toplumsal hafızanın canlı tutulduğunu gösterdi.

Sonuç olarak; 2025 Newroz’u, halkın iradesini, barış arzusunu ve Üçüncü Yol üzerinden demokratik bir çözüm arayışını yeniden ortaya koydu. Siyaset kurumunun önündeki görev; bu toplumsal beklentiyi, sahici ve somut politikalara dönüştürmek, Üçüncü Yol’u sadece bir slogan değil, halkın gündelik yaşamına dokunan bir programa evirmek olacaktır. Çünkü barış ve demokrasi, yalnızca meydanlarda değil, gündelik yaşamda ve kurumların işleyişinde vücut bulduğu zaman gerçek anlamına kavuşur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Murat AKBAŞ Arşivi
SON YAZILAR