DALGA DİPTEN GELİYOR!
Yerel seçim çalışmaları için partiler son hazırlıklarını tamamlamak üzere. Özellikle bölgede çok iddialı geçeceğe benziyor. Her parti en iddialı adaylarını seçmenin karşısına çıkarıyor.
Bölgenin en iddialı partisi şüphesiz BDP’dir. Bu seçimde BDP diğer partilerden farklı olarak eş başkanlıkla kadını ön plana çıkarmaktadır. Bölgede deyim yerindeyse kadın rengi seçimlere damgasını vurmaktadır.
Demokratik Kürt siyaseti HEP’den beri kadına yapılanmalarında daha fazla önem vererek ön plana çıkarmıştır. Kadın yürüttüğü mücadelesiyle siyasette iddialı olduğunu ortaya koymuş ve kendini kabul ettirmiştir. Kadının yaşamın her alanında ben de varım demesi ve yürüttüğü mücadelesi Kürt demokratik siyasal arenasında kendisine göz ardı edilemeyecek bir yer edinmesini sağladı. Gelenekselleşen kadın kazanımları şimdi BDP ile daha üst aşamaya çıkarmıştır. Daha önce uyguladığı kota sisteminden sonra şimdi eş başkanlıkla siyasal yaşama ve yerel yönetimlere aday olmaya eşit katılımla girmektedir.
Kadının ben de varım mücadelesinin etkisi bölgeyle sınırlı kalmamaktadır. Doğu’dan esen kadın rüzgârı Türkiye’deki partileri de etkilemeye başlamış, yetersiz de olsa diğer partilerde yönetimlerde kadına yer vermek zorunda kalmışlardır. Bu anafor etkisi seçim sonrası BDP’nin elde edeceği başarıdan sonra Türkiye’deki partileri daha fazla saracaktır. Bu değişime partiler, gruplar ve toplum ayak uyduracaktır. Çünkü değişimin dalgası dipten gelmektedir. Yani her ailenin içindeki kaleler yıkılacaktır.
Dünyada ülkelerin büyük bir çoğunluğunda kadın siyasal yaşama katılımı sembolik olmanın ötesine geçememiştir. Kürt demokratik hareketi zoru başarmıştır. Erkek egemenliğinin su sızdırmaz olduğu coğrafyada kadınla erkeğin eşit, özgür buluşmasını başarmıştır. Bu alanda tam bir alt üst oluşu sağlamıştır.
Neolitik dönemde olduğu gibi, kadın ilk uygarlıkların doğduğu topraklarda yeniden tarihe not düşmektedir. Toplumun, yaşamın; yarısını oluşturan kadınla sosyal, siyasal yaşamın ivmesi daha fazla yükselecektir. Binlerce yıl ötekileştirilen özgür erkek ve kadının birlikte yaratacağı enerji, güç ve potansiyeli; sosyal, siyasal ve yönetime katılımı, gelecek yaşamı inşa etme de yeni bir milada yaratacaktır.
Sınıflı toplumun başlangıcından bu yana ne kendisini ne de toplumu özgürleştiremeyen erkek egemenliği, özgürlük yolculuğuna artık birlikte çıkmak zorundadır. Tek başına bu yolculuk artık devam edemiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.