CHP’NİN İKTİDAR OLAMAMA AÇMAZI
CHP’nin dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin izlediği siyaset kendiyle de çelişen bir seyir izledi. HDP’li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması için hazırlanan tasarının meclis gündemine getirilmesini, CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, anayasaya aykırı olduğunu açıklamasına rağmen, kendisi ve bazı CHP’li vekiller TBMM’deki oylamada evet oyu kullandı. Bu tutum CHP’nin içinde de bir dalgalanmaya yol açtı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun partisi adına aldığı bu tutum, kendi vekillerinden bir kısmını ikna edemediği gibi; partisine oy veren insanların da kafasını karıştırdı. CHP oylama sonrası bu tutumunu, HDP’nin Anayasa Mahkemesine; tasarının iptali için yapacakları başvuruya imza vermemelerini, imza verecek vekillerin de CHP ile ilişkilerini kesmelerini istemesiyle de duruşunu daha da keskinleştirdi. Kendisini devamlı anayasanın savunucusu ve güvencesi olarak gören bir parti liderinin, anayasaya aykırı gördüğü konuda, kendi söylemleriyle çelişen tavırlar sergilenmesi; tartışmaların yoğun geçeceği bir sürece kapı araladı. Bu gelişmeler, CHP’yi yeni bir kurultay sürecine sokacağı gibi, partiden kopmaları da getirebilir. Bu tutum CHP’yi bir yol ayrımına doğru sürükleyecek gibi gözüküyor.
CHP’yi yakından izleyenler için ikircikli siyaset tarzları, onlara pek yabancı gelmemektedir. 12 Mart sonrası da TBMM’de Denizlerin idamına onay gündeme geldiğinde CHP’li vekillerinin bir kısmının evet dedikleri bilinmektedir. Daha sonraları Denizlere sahip çıkmaları da inandırıcı olmamıştır. Unutanlar veya o dönemi yaşamayanlar için; geçenlerde sosyal medyada; Denizlerin idamlarının infazına evet ve hayır diyenlerin listeleri yayınlandığında o dönemde hangi CHP’linin imza verdiği bir kez daha hatırlanmış ve görülmüş oldu. Hafızalar tazelendi. Ama tarihin asla unutmadığını gördük. Mutlaka bir gün gerçekleri ayan beyan ortaya koyuyor. Kimsenin timsah gözyaşlarına aldırmıyor. Tek parti dönemlerinin karanlık sayfalarına, Denizlerin idamlarına onaydan sonra şimdi de; anayasaya aykırı olduğunu ileri sürdüğü, dokunulmazlıkların kaldırılmasına evet diyerek kendisiyle de çelişen çizgisini devam ettirmektedir. Tek parti dönemleri ve Denizlerin idamları karşısında gösterdiği tutum yakasını bırakmamıştır. Siyaset arenasında karşısına çıkmaktadır. Yıllardır yürüttüğü üretemeyen, kendini tekrar eden siyasetiyle, en kritik anlarında iktidarlara yedeklenmiştir. Kendisine umut bağlayan Türkiye’deki demokrat- aydın kesimleri hayal kırıklığına uğratmıştır.
Bu yüzden de iktidar alternatifi olması için bir gelişme kaydedememiştir. Muhalefette kalmayı adeta bir kader olarak kabul etmiştir. Belli sayıda milletvekiline ve yerel yönetimlere sahip olmayı yeterli görmüştür. Sürekli muhalefette kalmak, sınırlı bir güçle varlığını devam ettirmek yeterli görülmüştür. Umut sloganları sadece dağlara taşlara yazılı olarak kalmıştır. Hep muhalefette kalmaya mahkûm olmuştur. İktidar olmayı göze alamayan CHP nasıl kurtulacaktır?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.