Bir kenger masalı

Bir endemik bitkiden 14 yemek çeşidi üretilebilir mi?

Valla üretmiş Diyarbakırlı kadınlar.

Zor zanaat diye düşündüm düşünmesine de, Diyarbakırlı kadınlar bunu boşa çıkardı!

Bu hatunlar oturmuşlar, yememiş, içmemişler, uğraşmışlar, Kenger’e adeta ‘zulüm’ etmişler! ( zulüm-şaka niyetine).

Çeşitlendirmişler, sonra görücüye çıkarmışlar,

Sonra da kendi içinde yarıştırmışlar.

Ortaya adeta kenger masalı çıkmış.

Tam da yarışmanın ortasına düştük.

Yarışma öncesi odaları dolaşırken, dernek yöneticilerinden eşimden emanet yarım asırlık dost Nezahat Barutçuoğlu, kenger helvası, çikolatası ikram edelim deyince, şaşırdım, ‘Kengeri Keşmer etmişsiniz’ esprisini yaptım, ama sonra geri aldım sözümü.

Emek, çaba, uğraş derken, bir endemik bitkiden 14 yemek çeşidi üretip, yaratmışlar. Tezgâhlarda çamur kökü ile tanıdığımız kengere taç giydirmişler.

Durum bizim espri boyutlarımızı aşmış gastro dinamik bir şekle bürünmüş. Eski Diyarbakır kadınları görse, ‘anam bu nerden çıktı’ tepkisini ben buradan hatırlatmış olayım.

‘Kengeri nasıl bilirdiniz’ diye sorsalar;

‘Geleneksel bir kaç çeşidini bilirdik’ derdim.

O kadar.

Zaten öyle demişliğim de mevcut.

Bu yeni nesil kadınlardan korkulur!

Üretip, çeşitlendirmekle de yetinmemişler, kengeri Zerzevan konağında tarihle buluşturup, kenger yemekleri yarışması adı altında bir de düğün-dernek tertip etmişler. Kengeri kendi iç kategorisinde yarışa soyundurmuşlar.

Bize de tanıklık düştü.

Kengerin 14 çeşidinin tadına da bakamadık.

Çünkü jüriden fırsat düşmedi!

Yok, isimlerini ifşa etmeyeceğim.

Afiyetleri olsun, bizim adımıza tattılar zaten.

Kolay mı 14 çeşidi tadıp karar vermek.

Sur içi, Zerzevan konağı, dernek, kadınlar, kenger derken, mutlu bir günü sonlandırdık.

Teşekkürler.

Diyarbakır Hevsel Mutfağı Araştırma ve Tanıtma Derneği Başkanı Ekin Ensarioğlu’na, derneğin yönetim kurulu üyelerine.

Diyarbakır adına teşekkür

Kenger adına da teşekkür.

İyi iş yapmışlar.