Asgari ücret artarken alım gücü neden düşüyor?
Son günlerde gündem olan ve en çok konuşulan konu asgari ücret oldu. Çünkü DİSK-AR'a göre de Avrupa Birliği ülkeleri içinde en düşük asgari ücret alan ve asgari ücretle çalışma oranının en yüksek olduğu ülke konumunda olmamız dolayısıyla büyük çoğunluğu yakından ilgilendirmektedir.
Asgari ücret hayatımıza ne zaman girdi? Bu konu da birçoğunda olduğu gibi sonradan giren bir konular arasındadır. Asgari ücret ilk defa 1894 yılında Yeni Zellanda da uygulanmaya başlıyor. 1936 yılında çıkarılan bir kanun ile iş hayatımıza giriyor. Kanun, yönetmenliği çıkarılmadığı için sadece kâğıt üzerinde kalıyor. Ancak 1950 yılında yapılan düzenleme ile asgari ücret tespit komisyonu önce mahalli komisyonlara bırakılıyor. 1989 yılında yapılan yeni düzenlemeyle yerel komisyondan vaz geçilerek, ulusal bir komisyona devrediliyor.
Yönetmenlikte asgari ücret tanımlaması şöyle yapılıyor; “işçilerin normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücret” deniyor. Ancak bu ihtiyaçların nasıl, neye göre tespit edildiği konusu çoğu zaman tartışmalı olmuştur. Bu konuda iş ve meslek örgütlerinin istem ve talepleri yerine işverenler ve iktidarlar daha belirleyici olmuştur.
Asgari ücretle çalışanların merakla bekledikleri ücret artış oranı açıklandı. Ancak açıklanan bu oranı asgari ücretlileri tatmin etmedi. Enflasyon oranındaki artış hızının daha bir ay geçmeden, bu ücret artışını yutacak olması, asgari ücretlilerin yaşam koşullarında beklenen bir iyileştirmeyi sağlayamayacak olmasından dolayı beklentilerin altında kaldı diye iş ve meslek örgütleri tarafından değerlendirmeler yapılmaktadır.
Piyasalarda temel yaşam maddelerinden, kullanım eşyalarına, taşıma ücretlerinden, enerji fiyatlarına kadar peş peşe yapılan zamlar alım gücünü hızla düşürmektedir. Kontrol altına alınamayan zamlara, bir de vergiler eklenince ele geçen para tespit edilen asgari ücretin de altına düşmektedir.
Asgari ücret önceki yıllara göre rakam olarak artıyor ama alım gücü bırakalım yılları bir önceki aya göre bile düşüyor. Basında onlu yıllara göre aldığımız ücretle neyi ne kadar alabildiğimizi ortaya koyan grafikler, veriler yayınlanmaktadır. Alınan maaşın rakamları büyüyünce sevinen insanlar çarşıya pazara gittiğinde şaşkına dönüyoruz. Alım gücünün sürekli düşmesi karşısında; yoksulluk ve açlık sınırında bir yaşamı sürdürmeye mahkûm olmaktan kurtulamıyoruz.
Neden alım gücümüz sürekli düşüyor? Bu durum birçoğumuzun kafasını karıştırıyor. Buna anlam vermeye çalışıyoruz.
Cebimizdeki paramızın değeri düşmekten nasıl kurtulabilir? Paranın değeri ve alım gücü nasıl yükselir? Bu konuda aydınlanmaya ihtiyacımız var.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.