Amedspor ve GGC
70’li yıllardan itibaren çok iyi bildiğimiz bir Diyarbakırspor vardı, ondan söz ederek Amedspor’a atıfta bulunacağım. Namaglûp unvanı, bol şampiyonluk, üst üste galibiyetler, 3 büyükleri yenmek gibi bir geleneği olan bir takımdı Diyarbakırspor. Ehil olmayan, işten anlamayan, beceriksiz, muhteris kişilerce buharlaştırıldı o efsane.
3’ligden 2’inci lig’e, buradan da birinci lige, yani şimdiki süper dediğimiz lig’e üst üste geçiş yapan dünyadaki ikinci takım olmuştu. Diyarbakırspor 2 yıl içerisinde hiç ara vermeden 3. Lig'den 1. Lig'e yükselen, Türkiye'nin ilk, dünyanın ise ikinci takımdır. Dünya'da bu başarıyı ilk elde eden İngiltere'nin Nottingham Forest kulübüdür.
Şimdi, sadece o efsane Diyarbakırspor’un geçmişe dönük başarılarıyla avunuyoruz, yenisi yok. Diyarbakırspor adına yok, ancak Diyarbakır adına yeni bir efsane var; efsane Diyarbakırspor çağrışımı yapan Amedspor var.
Profesyonel liglere dâhil olduktan sonra başarılı, ilkeli, kimlikli, dik duruşlu, bu özellikleriyle takdir kazanan ve toplayan bir kulüp Amedspor. Taraftar kitlesi de aynı övgüyü hak ediyor. Sanırım taraftar meselesinde de sadece Türkiye'nin değil, dünyadaki taraftarı en fazla kulüpler sıralamasında yerini alacak konumdadır Amedspor. Hatta Dünyanın herhangi bir ülkesinde önemli taraftar kitlesine sahip takım hüviyeti ile ilk sıralardadır.
Amedspor, hep şampiyonluğa oynadı, ancak bir şekilde olmadı.
Nedenlerini çok fazla konuşmaya gerek yok.
Bu sezon yol görünüyor gibi.
Şimdi AMEDSPOR zamanı.
O nedenle ‘eski Diyarbakırspor çağrışımı yapıyor’ dedim.
12 maç, 9 galibiyet, 3 beraberlik, 30 puan.
Tabiî ki en önemlisi namaglûp unvanı.
Gurur verici.
Ve şu anda Türkiye liglerinin de yenilmeyen tek takımı.
İşte o nedenle eski Diyarbakır spor üzerinden Amedspor’a atıfta bulundum.
İlk olmak, başarıda zirve yapmak, toplumsal başarıya imza atmak, milyonlarla ifade edilen bir kitleyi mutlu ve memnun etmek son derece kıymetli bir durum. Başkanı, yönetimi, teknik heyeti, futbolcuları, kulüp emekçilerini, elbette ki taraftarları yürekten kutluyorum.
Tedbiri elden bırakmadan bu istikrarla devam etmekten başka da isteğimiz yok.
*
Amedspor’un toplumsal başarıya katkısından söz etmişken, konuyu kendi eksenimize çekmek istiyorum. Uzun zamandır ilgilenemediğim, kurucusu olduğum Güneydoğu Gazeteciler Cemiyetinin olağanüstü kongresine katıldım. Görev değişikliği oldu. Mücahit Ceylan görevi bırakırken, Felat Bozarslan 3 yıllığına GGC Başkanı oldu.
Her konuda olduğu gibi, basın alanında da toparlanmak, silkinmek, mesleğe, meslek etiğine sahip çıkmak lazım. Kente, bölgeye, ülke geneline yararı olacak işlere imza atmak, görünür olmak, doğru işler yapmak adına; Başkan Felat Bozarslan ve yönetimine, tüm üyelere, seçimi kaybeden ekipteki arkadaşların tamamına ortak çalışmalara başlama çağrısı yapıyorum.
Tanıklığımızda kent soyuluyor, sadece seyrediyoruz.
Birlik yaratıp, güç olmak lazım, dışarısı çok ‘Puslu’.
Bu girdapta birlik olma zamanı.
Ortaklaşarak, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyetini eski efsane günleriyle buluşturma zamanı.
Önce kendimize, sonra kentin sorunlarına sahip çıkacağız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.