YOLUN SONU MU? YOLA DEVAM MI?
Cemaatle-iktidar arasında dershane tartışmaları büyük depremin başlangıcı oldu. Köprüler atıldı. Yolsuzluk operasyon dalgaları kamuoyunda şok üstüne şok yaratmaya devam ediyor. Milyar dolarlarla ifade edilen yolsuzluk iddiaları artçı depremlerle sarsıyor.
İktidar bu sarsılmalara ne kadar dayanacak; belli değil. Yolsuzluk soruşturmasında adı geçen bakanların kafaları karıştıran istifaları, parti yapısına da sıçrayarak devam edebilir. Sert ve suçlayıcı savunma tarzı artık vatandaşı tatmin etmiyor. Artık daha farklı ve fazlası gerekiyor.
Görünen o ki; yolsuzluk depreminin yarattığı anafor mevcut hükümeti yutmuştur. Başka kurumların da aynı şekilde kirli işlere bulaştıklarını ortaya çıkaracak sinyaller ise her an gelebilir. Gelişmeler ilişki ve ittifakları daha açık hale getirmiştir.
AKP iktidarının kendi dönemleri boyunca göz yumduğu yolsuzluk ve suiistimallerin oluşturduğu girdap, iktidarın en büyük handikabı olmuştur.
İktidarın geleceği; öncelikle iki duruma bağlıdır:
1-mevcut iktidarın yerine kendileri iktidar olmak isteyen; CHP, MHP ve Ergenekon yapılanmasının ittifak ve dayanışması ile Fetullah Gülen’in cemaati nin oluşturduğu ulusalcı milliyetçi blok.
2. BDP, HDP ve bazı STK’ların ekseninde oluşan halkların barış, demokrasi ve şeffaflık talep eden kesimlerin yaklaşımı.
Gelişmeler hükümetin bu kadar depremden sonra icraat yapabilmesinin zor olacağını gösteriyor. Hükümette yapılan revizyon, yaşanan sorunlara çözüm olamayacaktır. Bu yaşananların ortaya çıkardığı başka bir sonuç da ekonomik çıkmazdır. Bu depremin sonunda ekonomik altüst oluşun yeni faturası da vatandaşa çıkacaktır. Yine kabarık faturalardan bahsediliyor.
İktidar bir tercihle karşı karşıyadır. Tercihi yolun sonuna gelinip gelinmediğini belirleyecektir. Ya çatışmalı siyaset tarzını devam ettirecek ya da barış, demokrasi ve çözüm süreci konusunda samimiyetini ortaya koyarak şeffaf bir yönetim oluşturacaktır.
‘Şerden hayır çıkarma’ sözü şimdi iktidar için hayata geçirilmeyi bekliyor. Yaşanan bu altüst oluşlardan sonra demokratikleşme sorunlarına çözüm getirecek yeni hükümet kurulmalıdır.
Devlet, sırtındaki kambur olan derin yapılanmasından, hükümet de paralelinden kurtulmalıdır. Hükümet, İktidarda kalmak için geleceği karartmamalıdır.
Böylece Anadolu halklarının yakaladığı barış, demokrasi özlemi gerçekleşir. Barış ve kardeşlik çiçeklenmesi daha güçlü yeşerir. Umut ve temennimiz budur. Kaos ve karmaşanın faturası her zaman olduğu gibi mazlumlara, yoksulara çıkmasın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.