Yaşamda saygı ve kaygı!
Yerel seçimlere çok az bir zaman kaldı. Aday adaylığı, adaylaşma süreçlerini tarafsız bir gözle değerlendiriyorum, konuşuyorum, tartışıyor, fikir alıyorum. Daha sonra doğal olarak karşılaştırmalar giriyor devreye. Eskiye yönelik, eskiye dair değerlendirmeler ışığında, siyasetteki saygınlığın giderek erimekte olduğu kanaatine varıyorum.
Bu sadece bana ait bir değerlendirme yâda yorum değil, genel bir duruma da hitap ediyor. Çevremde konuştuğum çok kişi kaybolan bireysel ve toplumsal saygınlık ile ilgili kaygılarını dile getiriyor.
Sadece siyaset kurumu için değil aslında bu saygınlığın yitirilmesi meselesiyle ilintili kaygı meselesi, geneldir, kurum, şirket, kişi ve şahsiyetler içinde geçerlidir. Hatta gazeteci, basın, medya; her ne şekilde tabir ediliyor ise, o kesimler için de geçerlidir. Tam da bu noktada devreye giren toplumsal kaygılarımız oluyor ki, bu da çok önemli bir durum.
Konu gelmişken, kendi mesleğimize de çuvaldız yapmak istiyorum.
İğne size, çuvaldız bize, çünkü meslek hak etti, siyaset kurumu gibi saygınlığını yitirdi.
Siyaset yönetir, basın-medya yönlendirir. İkisi eş zamanlı doğru yol yürürse, ülkenin, toplumun, toplulukların, bireylerin de yol yürüyüşü doğru olur, hedeflere doğru adımlarla ilerlenir.
Böyle bir yolda mıyız?
Değiliz…
Gazetecilik mesleği kamusal bir görevdir, saygındır, demokrasinin temel taşlarından biridir. Siyasi partiler de öyledir, demokrasinin olmazsa olmaz kurumlarıdır. İki kurumunda ortak yanı, kamu yararına görev yapmalarıdır.
Kamu yararına görev yaparken, kamuyu yanıltmak, kandırmak, yanlış yönlendirmek gibi yanlışın içine girildiğinde, herkesin içinde bulunduğu alan ile birlikte çok daha geniş bir alanda, yani ülke çapında içinden çıkılmaz bir durum ortaya çıkar.
Bu tarif ettiğim durum, bizim şu an yaşadıklarımıza denk gelen ortamı tarif ediyor mu?
Bal gibi ediyor.
Bütün alanları ile gaflet ve dalalet içinde bir durumun varlığı, ahlaki çöküntü, bazı saygı duyulan kurumların, kişi ve şahsiyetlerin saygınlıklarını yitirmesi, yitirmeye devam etmesi ile ilintilidir.
Kaygılar kaybolan, yok olan saygınlıkla ilgilidir. Saygınlıkları yeniden yapılandırmanın yollarını tamir etmek gerekiyor. Özellikle de siyasette, siyaset kurumlarında yoğun bir ‘Saygınlık’ mesaisi harcamak gerekecek.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.