NACİ SAPAN

NACİ SAPAN

Türkiye ve stratejik süreç

Türkiye ve stratejik süreç

Türkiye stratejik bir sürecin içine girmiş durumda. Hem Ortadoğu ve Dünya politikalarının dayatması söz konusu, diğer yandan iç politikada bir yol yürüyüşü başladı. İç politikada yol yürüyüşü elbette ki tüm partilerin ve toplumun içinde olduğu bir süreç.

Ortadoğu ile ilgili stratejik süreç, iktidarın, aynı zamanda devletin politikası olarak yansıyor, yansıması da çok doğal. Cumhuriyet tarihinden bu yana ilk kez farklı bir Ortadoğu politikası izleyen Türkiye’nin ciddi bir aktör olduğunu kabul etmek lazım.

Türkiye’nin Ortadoğu’nun dizaynı konusunda aktör olduğunu Suriye yönetiminin oluşumunda çok net gördük. Suriye’nin geçici Cumhurbaşkanı Ahmet eş Şara’nın yakın zamanda Türkiye’ye yapacağı ziyaret bu anlamda çok önemli. Bu ziyaretten sonra Türkiye’nin Suriye’deki rolünün nasıl olacağını çok daha net yansıtacaktır.

Suriye ve Ortadoğu’daki gelişmeler in iç siyasete de yansımaları mutlaka olacaktır. Özellikle erken yâda zamanında bir seçim için kılıçların kuşandığı bu süreçte bizi çok hareketli günler bekliyor. İç politika konusunda iktidarın ekonomik sıkıntılar nedeniyle kendini toparlama şansı var mı, yok mu? Bize bunu zaman gösterecektir. Haziran ayına kadar izlenecek politikalar bu durumun belirleyici olacak.

İç politikayı ciddi anlamda etkileyen işsizlik, alım gücü, emekli maaşları, asgari ücret konularında bir rahatlama sağlanmadığı sürece, dış politikada elde edilmiş başarılar gölgede kalacak. O nedenle; stratejik bir dönemin içinden geçtiğimizi söylemek gerekiyor.

Ana muhalefet Partisi CHP’nin yerel yönetimlerde gösterdiği başarı iktidarın hareket alanını ciddi anlamda daraltıyor. Kayyum atamaları ise, CHP’nin kenetlenmesinin yanı sıra seçime hazırlık çalışmalarına büyük katkı sağlıyor. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın aynı karede birlik, beraberlik görüntüsü vermesi de ana muhalefet için ciddi bir stratejik hamle olarak değerlendiriliyor.

Yavaş’ın, İstanbul’da ‘iktidara geleceğiz, Silivri’yi kapatacağız’ söylemi sadece CHP tabanında değil, dışındaki sol-sosyal demokrat kesimden de ‘Alkış’ aldı. Bu stratejik hamleler, aynı zamanda demokrasi ile taçlandırılmış Demokratik bir Cumhuriyete kapı aralayan mesajlar olarak tarihsel bir kıymete işaret ediyor.

İmamoğlu-Yavaş’ın kol kola görüntüsü, ortak söylemi doğal olarak Özgür Özel’in de elini rahatlatan görüntüler. Nitekim bu durumdan çok mutlu olduğunu da deklere etti. Bu hareketler ana muhalefetin stratejik ataklarına ciddi zemin olmakla birlikte, Cumhurbaşkanı adayını tartışmasız belirleyeceği anlamına da geliyor.

Süreç çok stratejik ilerliyor, ancak ‘Sırat köprüsü’ misali bir durum söz konusu. Anlamlı hamleler yapan taraf köprüyü geçer.

.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
NACİ SAPAN Arşivi
SON YAZILAR