TSO ve seçim stratejisi!
6 ay önce ertelendiğinde çok fazla taliplisi yoktu. Hükümet-TOBB ortak kararı ile tarihi bugünlere taşındı, bu arada her ne hikmetse herkes DTSO’nun farkına vardı, ‘kent ve halk adına’ adaylık yarışına girdi. Seçim tarihi meselesinde sebep ve müsebbip meselesi bir yana beklenen gün ve saat yaklaşıyor, ‘enerji, heyecan tavan yapmış’ diyeceğim ancak hafif kalır, çünkü daha üstlerde bir yerde seyrediyor. ABD Başkan seçimleri tarzında bir seçim stratejisi/yöntemi uygulanıyor. Milletvekilliği ve Belediye Başkanlığı seçimlerinde bu propaganda yöntemi uygulansa Dünya basınına konu olur, bu adaylarda seçilir (mi?)
Evet. Evet Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerinden söz ediyorum. Türkiye’nin diğer illerinde bu kadar heyecanlı, çekişmeli, vaatli bir seçim süreci yok. Örneğin bir süredir Mersin’deyim, dün sordum ‘MTSO seçimleri ne zaman’ diye, 1 Nisan’da yapılmış (şaka gibi değil mi?), meslek komiteleri ve meclis üyeleri seçilmiş, başkanlık seçimi ise hafta sonunaymış.
Bir daha sordum gazeteci arkadaşlara, ‘Aday tanıtım resepsiyonları, proje duyuruları yapıldı mı? Yatırım, istihdam sözü veren oldu mu?’ hani Milletvekili, Belediye Başkanlık seçimlerinde olduğu gibi. Yok, öyle bir şey, zaten başkan adayı olmayınca doğal olarak yatırım, istihdam vaatleri verme gibi bir durumda söz konusu olmuyor. Ayrıca, tanınan, bilinen isimler olduğu için başkanlığa aday olanlar kendilerini anlatma, daha çok anlatma, daha fazla vaat verme gibi bir yarışın içine girmiyor. Odanın yaptıkları var, belli bir programı var. Gelenler sadece üstüne ne katarız, görev süresi içinde nasıl başarılı oluruz gibi bir yöntem izliyor, meclis üyeleri ve meslek komiteleri de bu kriterlere göre başkanını seçiyor.
Yani anlayacağınız/anlayacağımız; öyle Milletvekili, Belediye Başkanlığı gibi siyaset temelli bir seçim propaganda süreci, renkler savaşı, Diyarbakır’da olduğu gibi başka bir kentte mevcut değil. Bir iki istisna olabilir, sanırım o da Diyarbakır’ın yansıması.
Grupları, adayları çok iyi tanıyorum. Diyarbakır’a, kent halkına dönük yaptıklarını biliyorum, yapacaklarını da az çok tahmin edebiliyorum. Bu yazı ile onlardan herhangi birini hedefleyerek bu yazıyı yazmıyorum. Sadece yol ve yöntem konusunun neden bu kadar abartıldığını, TSO seçimlerinin neden kentin birinci gündem maddesi haline getirildiğini anlamaya ve anlatmaya çalışıyorum. Bundan önceki iki seçim dönemini de gözlemledim, buna benzer yol izlenmişti. Sonuç; meclis üyelerinin kontrolü dışında başkanlar belirlenmiş, verimsiz süreçlerin yaşanmasına neden olunmuştu!
Bütün bu yapılanlar kontrolün elden kaçırılmaması için mi?
Şahsi ikballerin garantiye alınması için mi?
Ticaret ve Sanayi Odası önemli, temennim bir kez daha siyasi ikballere kurban gitmez! Doğru renkler, doğru yere oturur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.