Sosyal medya mı, yalan dünya mı?
Evet, günümüzde gelişen teknoloji büyük bir hızla sürmektedir. Bu hızı yakalamak neredeyse imkânsız olmuştur. Her an yeni bir teknoloji ve sosyal medya platformu karşımıza çıkmaktadır.
Teknolojik gelişmenin insan yarına olduğunu inkâr edemeyiz, ama teknolojik gelişme ile birlikte insanların sahte olduğu, yalan dünyanın içine geçildiği, en başta kendini kandırmaktan başka bir şeyin olmadığı sonra da insanları kandırdığı apaçık olarak görüldü.Mesela eskiden insanlar arasında bu kadar yalan-dolanın olmadığı belli idi ya şimdi ise bu gün yüzü gibi aşikârdır. Birine soruyorsun diyorsun neredesin, diyor burada değil ama bir bakıyorsun yalan söylediği apaçık bir şekilde ortadadır.
Sosyal Medya denilen kavram ile dünya ilk kez 2004 yılında tam bir netliğe kavuştu.Bu tarihten önce birkaç tane sosyal medya sitesi olsa bile dünyada (ama Türkiye’de hala yok)Amerika’da The Facebook(daha sonra adı Facebook olarak değiştirildi) Harvard öğrencilerine ilk kez 2004 yılında tanıtıldı.
2005 yılında ise Facebook ‘un lise versiyonu ortaya çıktı. Daha önce sadece öğrencilere yönelik olan bu uygulama belli bir süre sonra kendi koyduğu limitlerini kaldırarak dünyanın tüm ülkelerine açılmasıyla birlikte artık yalan dünyanın içine girilmiş oldu dünya insanı.
Yıllar ilerledi, zaman su gibi akıp geçti insanlar daha bir sosyal medya ya ilgi duydu. Gelişen teknolojinin hızına ayak uydurmaya çalıştı(ama ne ayak uyduma!!!)
İş dünyası baktı bu işe iyi bir kazanç var ve bu işi ticarete döktüler, onlar bizi uyuttukça, bizlerde saatlerimizi, yalan dünyanın içinden geçirdikçe, onlar kazanıyordu.Önceleri belli bir süre limiti dâhilinde görülmek üzere kullanıcıların arkadaşları ile fotoğraf ve video paylaşmasına olanak sağlayan siteler çıktı. Daha sonra bu süre limiti sınırsız bir hale getirildi. İş dünyasının kazanlarının iştahı kabardı, yeni yeni yeni… Siteler ortaya çıktı.
En başta kurulan bu siteler, insanların etrafındaki insanlarla tanışması için eğlenceli bir platformu olarak dikkat çekiyordu, ama zamanla bu tam tersi bir hal almaya başladı
Hadi derler ya; “Muhteşem hikâyeler iki şekilde başlar” aynı hesap.
İlk sosyal medyanın çıktığı anda doğan bebekler artık büyüdü, gelişti, öğrendi, kocaman insanlar oldular. Sosyal medyalarda onlar gibi büyüdü, gelişti. Geçen bunca zaman aralığında değişen teknolojiyi, insanları daha iyi nasıl uyuturuz mantığını gerçekten çok iyi takip ettiler ve çok iyi de uyguluyorlar.
İlk günden bugüne kadar binlerce site kuruldu. Yeni markalar oluştu, bizler üzerinde deneyimleri daha bir gelişti. Bizim üzerimizden servetlerine servet kattılar, bize ise ne oldu geçen onca zamanımızın heba olduğu bir hiç kaldı elimizde ve bu hiçliğe aynen devam da etmekteyiz abuk sabuk bir şekilde. Sosyal medyanın iyi yönleri de var, bunun iyi yönünü incelediğimizde ise bize faydasının olduğunu inkâr edemeyiz.Ama biz insanlık âleminin kafası iyi yöne çalışmadığı gün gibi aşikârdır. Hep kötü yönü öne çıkarmaktayız.
Günümüz insanları bu sosyal medya denilen yalan ya da sanal dünyanın içinde boğulmuşlar. Kendilerini ayırmamaktadırlar. Eskiden (teknolojinin bu kadar yaygın olmadığı zamanlarda) insani ilişkilerin daha bir sıcak olduğu, saygı ve sevginin yok olmaya doğru gittiği gün gibi aşikârdır.
Eskiden Akraba, Eş-Dost, Anne Baba’yı görmeye giderdik. Kibir yoktu, mütevazılık vardı. Büyük küçüğünü bilirdi, küçükte büyüğünü.Arkadaşlık vardı, dostluk vardı, bir araya gelip bir sürü muhabbet, anı sohbetin dibine vururduk zamanın nasıl geçtiğini bile bilemezdik. Şimdilerde öyle mi? Bunların yerini cep telefonları, tablet, bilgisayar aldı. Şimdilerde ise; misafirliğe mi veya Cafeye gidiyoruz oturmadan önce ev ahalisinden sizin WiFişifresi ne diyoruz ilk söz olarak. Bizler madem internete girecek isek şayet kendi evimizde oturalım o zaman. Toplum olarak böyle bir duruma geldik…Elimizde telefon bir birimizin suratına bakmıyoruz. Ya da elinde telefon görünce senin ki hangi marka, hangi model, bak benimki bu, senin ki bu…Teknolojiyi bir an kullanmasak ne olacak peki?
Ve sosyal medyada en başta kendimizi kandırıyoruz. Sohbet ederken Kadın erkek olmuş erkek kadın olmuş. Yaşı ve şehirler değişmiş, evli bekâr olmuş, bekâr evli olmuş, yalan dolan almış başını gidiyor. Kim kimi kafalıyor bu belli değil. Bazısı da bu işi ticarete dökmüş. Ve yapılan bu ticaretin de hiçte hoş olduğu söylenemez.Bazılarının fotoğraflarını izinsiz alıp kullanmak, montajlayıp farklı farklı kullanmak. Kadını da, erkeği de buna yapmaktadır. Saatlerce sosyal medya üzerinden kalkmadan vakitlerini geçirebilmektedirler. Bunu yaparken de büyük bir zevk aldıkları gözlenmektedir.İnsanlar bunu yaparken geleceklerini hiç mi hiç düşünmüyorlar, sağlıkları, hayatları, okulları ne olacak…
Bazıları da başka insanların resimlerini kullanmaktadırlar. Ve sanki kendisi O kişi imiş gibi rahat hareket etmektedir. Peki, bu kişiler kullandıkları kişileri hiç mi hiç düşünmüyorlar mı acaba? Bunları yapanlar ise planladıklarını önce hayal ediliyor sonra ise pratiğe geçiriliyorlar.
Bunun da en çok gençlerimizi etkilediği görülmektedir.Bilgisayar, tablet ve cep telefonu hayatımızın vaz geçilmezi olmuş. Hayatımıza yön veren sosyal medya.Teknolojiyi ölçüsüz kullanmamız artık bizler için büyük sorunlara yer açmış. Bu konular da kadın erkek fark etmiyor, telefon ile yatağa giriyoruz, yastığımızın altına telefonu koyup uyumaya çalışıyoruz. Ama ne uyuması ya hafif bir tık sesi kim bize mesaj atmış deyip uykumuzu bozuyoruz. Tuvalete bile telefon ile giden bir nesil ile yaşıyoruz.Bizi kendisine köle yapmış bir sosyal medya çemberi içerisinde yaşadığımızın farkına varamamışız.
Teknolojinin bizlere sunduğu imkânları kötü yönde ele almaktayız. Kontrolsüz ve yanlış bir şekilde kullanılan sosyal medya ve teknoloji, kullanan kişilerin hayatına çok ciddi zararlar vere bilmektedir. Zamanının büyük bir kısmanı elinde telefon ya da bilgisayar yada tablet başında geçirenlerde fiziksel ve psikolojik sorunlar kendini göstere bilmektedir. Bundan kurtulmanın tek yolu bizi kandıran, uyutan yalan dolana boğan bu şeylerden vaz geçmektir. Verimli kullanılınca bir sorun yaşamayanları görüyoruz, peki ya verimsiz kullananlar?
Sosyal medyanın hayatımızdaki birçok yerine değindiğim bu yazımda asıl gelmek istediğim nokta, teknolojinin ve sosyal medyanın olumlu ve olumsuz yönlerini biz insanların nasıl bir hale getirdiğini anlatmaktı.Bizler bu denli değişmişmişsek bu durumu bir daha etraflıca oturup bir kez daha düşünmemiz gerekiyor.
Nereye gittiğimizi bilen var mı acaba?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.