Siyasetçi genelde hayal satar

Alıcısı var ya da yok diye de ayırmıyorum

Genel kuralı böyledir siyasetin

Kısmen yapacaklarının kısmen de kendilerinin de inanmadıklarının satışını yaparlar. Çünkü hayallerin yüzde yüz alıcısı yoksa bile alıcı gibi duran böyle bir potansiyel vardır karşılarında.

Bizde potansiyeliz

Ne alıyoruz?

Ne kadar alıyoruz?

Aldığımız ya da almadığımız konusunda ne kadar ikna olduğumuzu da bilmiyoruz aslında.

Bir miktar tercih biraz da karşı tercihten kaynaklı bir alış-verişimiz var siyaset ve siyasetçi karşısında.

Satışın tamamından memnuniyet mi?

Memnuniyet asla sonsuz değildir

Şikâyetlerimiz her zaman tercihlerimizle paralellik arz eder.

Biraz da TV ekranlarındaki doğrudan satış reklamları gibidir siyasetçinin hayal satışı. Satış reklamlarındaki ürünün kalitesi ya da fiyatı konusunda tereddütlerimiz olmasına rağmen, ‘acaba denesek mi’ diye içimizden geçirdiğimiz olmuştur.

Ben hiç denemedim ancak içimizden birileri mutlaka denemiştir.

Bu tür denemelere tanıklıklarımız da olmuştur.

Kaliteli bir fotoğraf makinesi beklerken, kargodan çıkan oyuncak makineyle ya da telefon beklerken ‘iyi bir armut’ paketi ile karşılaşanların olduğunu görüyoruz. Bir alıcı potansiyel var ise satıcısı da mutlaka vardır.

İnanmadığımız halde dönemsel tercihlerimiz olabilir.

Ancak, gerçeklerle karşılaştıkça tercihlerin de gerçeklere doğru eğilim göstermesi elbette ki diyalektik bir durumdur.

Tamamen glikozlu 5 kiloluk bal kavanozunu 100 liraya bir kez alırsınız.

Mahalle marketinden alacağınız yarı yarıya glikozlu bal daha ehvendir.

Oyuncak fotoğraf makinesi yerine alışveriş merkezinden gerçeğini biraz daha pahalı fiyata almak daha mantıklı değil mi?

Telefon diye beklediğimiz paketteki ‘iyi bir armut’un kralını mahallenin manavından elimizle seçme ihtimalimiz çok yüksek olmasına rağmen, hayal satın almanın hazını yaşıyoruz!

Oylarıyla hayal satın alan bir ülkenin yurttaşları olarak deneme-yanılma yöntemlerini maalesef seviyoruz. Bir daha ki sefere derken, iki sefer arasındaki 4 yıllık zaman dilimini pek dikkate aldığımız da söylenemez.

Nereden geldi aklıma bu hayal işi doğrusu ben de anlayamadım.

Başlığı atınca altını doldurmak kolay oluyor.

Attım başlığı gidiyor işte.

Konumu yok ülke de, ülkemin insanından yana.

Bir hayal dönemi daha geliyor

Başladı hayal ile ilgili sunuş manevraları

Sırada satış noktaları var

Siyasetin hayal holdingleri yerinde duruyor

Satış noktaları için satış uzmanları belirlendikten sonra geriye bir şey kalmıyor.

Ondan sonrası;

‘Durmak yok yola devam’