Mümin Ağcakaya

Mümin Ağcakaya

ŞARKILARI DUDAKLARINDA ELLERİ TELLERDE KALDI -2

ŞARKILARI DUDAKLARINDA ELLERİ TELLERDE KALDI -2

Jara kültürel işgali; güneşin, göğün ve yıldızların görülmesini engelleyen bol yapraklı bir ağaca benzetir. Çözüm olarak da; ‘ağacın kökünden sökülmesi gerekir’ der. Fakat Pinochet darbesi ile bol yapraklı ağaç kökünü daha da sağlamlaştıracak; ülkenin kaderi uluslar arası şirketlerin eline teslim edilecektir.

Jara için müziksiz bir yaşam düşünülemez. Çünkü seslerin kaynağı ve uyumu doğanın kendisinde vardır. Seslere kulağını kapatan ancak yaşamdan umudunu kesenlerdir. Ayrıca müziği sadece kulağa hoş gelen sesler değil; insanların duygu ve düşüncelerini de etkileyen büyülü bir araç olarak görür. Bu yüzden dünyanın birçok yerinde; savaşlara, haksızlığa karşı saz, gitar, piyano, keman vb. müzik aletleriyle geliştirilen sanat; insanın dünyaya yeniden, çok yönlü ve alışılmışın dışında bakılmasını sağlamıştır. Victor Jara müziğin; kitleleri harekete geçirmede çok etkili bir araç olduğunun farkındadır. Bu yüzden gitarını yanından hiç ayırmaz, kendisini gözaltına almaya geldiklerinde de kendisinin bir parçası olarak gördüğü gitarını yanına alır. Hatta son nefesine kadar da yanından ayırmayacaktır.

Eylül baharın hüzünlü ayıdır. Ama Şili’de 1973 Eylül’ü yaşanacak trajedinin başlangıcı olur. İnsanlar neleri, nasıl yaşayacaklarını az çok öngördüklerinden dolayı; Eylül’ün hüznünü yaşamayı akıllarına bile getiremezler. Eylül ülkenin üzerine bir fırtına gibi çöker. Bazı kuşakların hayalleri, bazılarının yaşamları yarım kalır.

11 Eylül 1973 Şili’nin karakışı olur, ona mahkûm olur. Augusto Pinochet'in gerçekleştirdiği askeri darbeyle yönetime el konulur. İçlerinde Devlet Başkanı Salvador Allende’nin de olduğu çok sayıda insan öldürülür. Aydınlar ve Allende yanlıları gözaltına alınarak stadyuma doldurulur. Ülke için kanlı ve kapkara bir sayfa açılır.

Victor Jara da tutuklananlar arasındadır. Birçok insanın tutulduğu; Estadio Chile'de (Şili stadyumu) na götürülür. Stadyuma girer girmez Unitad Popular (Venceremos) şarkısını söylemeye başlar. Stadyumda bulunanlar şarkıya eşlik eder. ‘Gitarım zenginler için değil yoksullar içindir’ diyen Victor Jara; Stadyum da Gitarıyla ölüme meydan okur. Gitarını yanından ayırmayan Victor Jara hayatının son şarkısını söylemeye başlar.  Gitarının tellerinden yükselen tını tüm stadyumu sarar. Stadyumu dolduran binlerce tutuklu Victor Jara’nın söylediği, “Venceremos”a eşlik etmeye başlar. Ateş açma tehditleri sesleri bastıramaz. Santiago meydanında gitarının tellerinden çıkan her tınlama; boyun eğmeye bir isyandır.  Bu durumdan rahatsız olan albay askerlere Victor Jara’nın gitar çalmasının ve şarkı söylemesinin engellenmesi için emir verir. Askerler Jara’nın etrafında şarkı söyleyenleri dipçikle dağıtarak Jara’nın yanına ulaşırlar. Gitarı Jara’dan alıp yere atarlar. Jara’yı yere yatırıp, dipçikle el ve parmaklarını ezerler. Kalabalık dehşet içinde olayı izler. Jara mırıltı halinde şarkıyı söylemeye devam ederken; dipçikle ağzının üzerine vururlar, dişleri kırılır, ağzından kan fışkırır. Yeni bir dipçikle burnu kırılır. Jara tekrar Venceremos’u mırıldanmaya çalışırken, bu kez tüfeği namlusundan tutan subaylar Jara’nın kafasına defalarca vururlar. Artık Jara’dan ses çıkamaz, kafası parçalanmıştır. Bedenini delik deşik ederler. Öfkesini alamazlar. İbret olsun diye bu kez de, kırık ellerini bileklerinden kestirip herkesin göreceği, tribünlerin önündeki tellere asarlar. Jara son nefesi verirken şarkısı dudaklarında, elleri tellerde asılı kalır.

Joan Jara eşi Viktor’un cesedini Santiago morgunda bulduğunda şok olur. Kafası parçalanmış, giysileri yırtılmış, karnı delik deşik, göğsünde kocaman bir yara vardır. Elleri bileklerinden kırılmış cesedi karşısında dona kalır. Darbenin üzerinden henüz bir hafta geçmiştir. Bu yaşananlar Şili’nin ve dünyanın yıllarca tanık olacağı bir karabasanın sadece başlangıcıdır. Binlerce işçi köylü ve aydın stadyumlarda işkence görecek ve cesetleri; ya okyanusa atılacak, ya betona, ya da toplu mezarlara gömülecektir.

 Victor Jara'nın işkence edilmiş, 44 mermiyle delik deşik edilmiş bedeni dört gün sonra Santiago Mezarlığı yakınlarında bulunur ve eşi Joan tarafından toprağa verilir…

 Oysaki Victor Jara’nın gitarından çıkan melodi hayata; hayatın renklerine seslenmektedir. Yaşamın renkliliğini ve farklılığını hazmedemeyen diktatoryal yönetim;  bir gitar telinden çıkan tınıdan korkmuştur. Çünkü farklı seslere tahammül edememiştir. Suçluluk duygusu, hesap sorulacağı kaygısı yarattıkları korku ve kaos ikliminde kendileri de rahat nefes alamaz.

       Gitarının tınısı Santiago şehrinin sınırlarını aşar, direnişin simgesi olur. "Venceremos" bütün Şili’de, bütün Latin Amerika’da, milyonların şarkısı haline gelir.

        

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mümin Ağcakaya Arşivi
SON YAZILAR