Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ten oluşan üst çatıdan yürütülenYeni ekonomi yönetimi 2024-2026’yı içeren 3 yıllık Orta Vadeli Programı (OVP) açıklandı.

Cevdet Yılmaz, ekonomi politikalarını,taraflarla toplantı, sunumlar, ziyaretler yaparaksiyasi yanını.Mehmet Şimşek de teknokratlığı yürütüyor ve ihtiyaç duyduğunda kamuoyu önüne çıkıyor. Çünkü nasıl bir enkaz olduğunuve her an politikalarını ters yüz edebilecek bir üst irade olduğunu biliyor.

Para politikasındaki sıkılaşma, beklenenden yavaş olmasının nedeni, önümüzdeki yerel seçimlerinsiyasi engeli.

Önce Hazine’nin KKM kur yükümlülüğüMB’ye devredip,bankalara Mevduat hesaplarının TL’ye ağırlık vermesini isteyerek,KKM’den TL mevduata geçiş için zorlayıcı düzenleme yaptı.

TL mevduat faizininMB’nin enflasyon tahmininin bile üçte birinden biraz fazla olduğunu gösteren göstergeler, KKM’lerin döviz hesaplarına döndüğünü de gösteriyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘nevi şahsına münhasır’ politika inanışının tüm enkazı Mehmet Şimşek tarafından halka yönlendirildi.

Ha bu arada bazı kesimlerce tüm suçlu “Şimşek”miş gibi gösteriliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan OVP toplantısında, “KKM görevini yerine getirdi”. Sanki Ekonomi politikasındaki sorunu duraklamış gibi göstermesini sağladı.

Ya Enflasyon?

Açıklanan OVP ile de 2024-2026 yıllarına dair ekonomi politikasının temelleri belli oldu.

Verilere baktığımızda seçimler nedeni ile 2024 Yılında büyüme 0.40 eksi ile %4 gösterilirken tüketimin yavaşlayacağı da ön görülmüş.

Bence Şimşek 2025ve 2026 acı reçeteler ile idare etmeyi programlamış.Yukarıda da dediğim gibi üst kararın yarın ne yapacağı belli değil.

Hem ekonomi yönetiminin açıklamaları, hem de OVP tahminleri, zımni bir takvimleme ile sıkılaşma vaat eden bir tablo sunuyor.

Bu da seçime kadar ılımlı bir sıkılaşma, seçim sonrasında ise gerektiği kadar sıkılaşma.

Bütçe tablosu ise deprem harcamaları verisini de içeriyor.

Sadece deprem harcamaları hariç harcamaları içeren bütçe açığını yazılı rakamları kabul etsek bile, 2024 Mart yerel seçimlerin potansiyel gideri dikkate alınırsa pek gerçekçi görünmüyor.

OVP’nin parametrelerinde önceki yıllarda olduğu gibi değil ama Kur varsayımları görece yüksek, enflasyon tahminleri ile uyumlu görünmüyor. 2024 yılında ortalama kur artışı %54 tahmin edilirken, yılsonu enflasyonu %33 tahmin ediliyor.Nasıl bir politika çizildiği yine de belli değil ama enflasyonu gerileyecek biçiminde okumamız isteniyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ne demişti OVP konuşmasında, “Sıkı para politikasının da desteğiyle enflasyonu yeniden tek haneye düşürecek, cari işlemler dengesini iyileştireceğiz”.FakatOVP’debunu sağlayacak ödemeler dengesi tablosu yok. Gösterilen tabloda Cari açığın 34.7 milyar dolara, yani GSYH’nin%3.1’ine gerileten bir varsayım yapılmış. Biraz dış ticaret açığı iyileşiyor, biraz turizm gelirleri artıyor gözüküyor.

Bütçe açığı ve finansmanı net değil.2024’te bütçe finansmanı için 2 trilyon 651 milyar borçlanma gerekiyor. Bunun bir kısmı tabii ki dış borçlanma ile olacak. Ancak içerideki borçlanma hangi şartlarla yapılacak?

Bana göre Türkiye’de ekonomik sorunların temelinde siyasi irade yatıyor. Siyaset normalleşmeden ekonomik normalleşme mümkün değil. Ortada OVP gibi “politik metin”var, buna da seçim sonrasında “rotaya gireceğiz” şeklinde okumamızı istiyorlar.

Bu metinin yolunun takip edilip, etmeyeceği, yolda kaptanın değişip değişmeyeceğini bilemiyoruz.

İsterseniz Resmi Gazetede yayınlanan OVP’nin, tam metnini ve tabloları aşağıdaki linkte okuyabilirsiniz.

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2023/09/20230906M1-1.pdf

[email protected]