Gündemler hızla değişiyor. Hızına yetişmek o kadar kolay değil. Bir taraftan iklimsel değişiklikler ve deprem diğer taraftan yaşamın zorlukları. Ne zaman düze çıkacağız diye insan gelecekten kaygılanmadan edemiyor. Bir diğer gündemdeki yerini koruyan ise geçtiğimiz seçimden sonra darmadağın olan muhalefetin kendini nasıl toparlayacağı. Nasıl muhalefet etme görevini yapacağıdır.

Değişen iklim koşulları özellikle bu yaz bizi kavurdu. Neredeyse canımızdan bezdirdi. Meteoroloji uzmanları gelecek senenin daha da sıcak geçeceği söylüyorlar. Dünya ısınıyor ama özellikle bazı şehirlerde ısınma günlük hayatımızı sürdürebilmemizi oldukça zorluyor. Ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor. Bu ısınmanın devam etmesi durumunda önümüzdeki seneler daha da ciddi sağlıktan özellikle tarımsal üretime kadar bir dizi soruna yol açacaktır. Bu kavurucu sıcaklar yetmezmiş gibi bir de ardı arkası kesilmeyen depremlerin yarattığı tedirginlik de gündüz ve geceleri kâbusa çevirmeye başladı. Hiçbir şey olmuyormuş gibi gündelik yaşama nasıl devam edeceğiz.

Siyasal yelpazenin farklı yerlerinde olan partilerden oluşan muhalefet bloğu seçimlerde amaçlarına ulaşamadılar ve tekrar eski parçalı haline döndüler.

Gündemler hızla değişiyor ama yaşam ve gelecek kaygısı her zaman hepsinin önüne geçiyor. Nüfusun önemli bir kesim hayat pahalılığında günü nasıl atlatacağım yarın nasıl olacak kaygısından kurtulamıyor. İnsanların yaşam sorunlarına çözüm bulmak, geleceklerine ışık ve umut olmak muhalefet partilerinin de esas görevi değil mi?

Yerel seçimlere sayılı aylar kaldı. Hayal kırıklıklarına uğramaktan, umutsuzluk ve karamsarlık girdabında boğulan insanlar bir daha partilerine hiçbir şey olmamış gibi sarılacaklar?

Şunun da partiler açısından daha iyi anlaşılması gerekiyor; bunca sıkıntının ortasında bir önceki günü arar durumda olan insanlar için partilerin hiyerarşik dizaynları ilgilerini sanıldığı gibi çekmiyor.

Yerel seçimler yaklaşıyor iktidar kendi kitlesini etrafında kenetlemeye çalışırken muhalefet partileri kim başkan olacak, nasıl değişeceğiz gibi konularda yürüttükleri tartışmalar yer yer kısır tartışmalara dönüşmektedir. Bu yıpratılmış ortamında yerel seçimlerde nasıl bir sonuç ortaya çıkacaktır. Muhalefetin genel seçimlerde olduğu gibi kazanma yanılgısından kurtulması gerekiyor. Her şeyden önce kazanmak için öncelikle umut ve güven vermek gerekiyor. Sorunların nasıl çözüleceğine dair önerilerinin kafalarda soru işaretleri bırakmaması gerekiyor.

Siyasal yelpazedeki muhalefetin bu dağınıklığı ve kafa karışıklığı 28 Mayıs öncesinde gerçekten bir muhalefet var mıydı sorusunu sorduruyor. Muhalefet neden güç kaybediyor ve muhalefetsizlik ne tür sonuçlara yol açıyor? Diye üzerinde düşünmeleri gerekmiyor mu?