İlk Kürt üniversitesinin kuruluş çalışmaları son aşamaya geldi. Mezopotamya Vakfı bünyesinde kurulacak olan üniversite, ilk Kürt üniversitesi olma özelliğine sahip olacak. Kürt tarihi ve coğrafyası açısından son derece önemli bir çalışma yapılıyor. Mütevelli heyet başkanı Selim Ölçer’in deyimiyle, üniversite Kürt çocuklarının ve gençlerinin gelecek yüzyılı ile ilgili son derece önemli bir çalışma.

Kürt gençleri Kürtçe eğitimle, anadilleriyle eğitim hayatına başlayacak ve gelişimleri de bu başlangıç temeli üzerinde yükselecek. Yeni bir nesil, yeni bir gelecek tesis edilecek.

Cumartesi günü Büyükşehir Belediyesi salonunda vakfın birinci kuruluş yıldönümü nedeniyle bir resepsiyon verildi. Aynı zamanda vakfın kuruluş çalışmaları, katedilen mesafe ve kurulacak olan üniversite konusunda neler yapıldığıyla ilgili kurucu üyeler bilgilendirildi. Resepsiyon katılımcıları, vakıf ve üniversite çalışmalarının yürütücülerinin heyecanı gözden kaçmadı çünkü yakın tarihe kadar hayal edilmesi dahi güç bir durumun gerçekleşmesine çok az bir zaman kaldı. Kürt gençleri kendi ana dilleriyle hazırlanmış müfredatla eğitim görecek, Kürtçe düşünüp, Kürtçe yazacak. Bir önceki nesile göre daha şanslı bir döneme ‘merhaba’ diyecekler. Bizim nesil gibi sadece Türkçe düşünüp, Türkçe yazmayacaklar. Çok dilli, çok kültürlü düşünüp, çok dilli, çok kültürlü yazılar yazıp, tartışacaklar. Çünkü üniversitenin temeli de böyle atılıyor.

ÇOK DİLLİ, ÇOK KÜLTÜRLÜ üniversite olacak. Vakfın ve Kürt üniversitesinin temel amacı ve hedefi;  başta Kürtler olmak üzere bölgedeki halklar, inanç grupları için anadilde eğitim yapacak kurumları hazırlamak olacak. Üniversite bünyesinde 11 fakülte, 4 enstitü, bunun yanısıra meslek yüksekokulu, dil ile ilgili hazırlık sınıflarının planlanmış olması, yoğun bir çalışmanın ürünü olarak ortaya çıkarılmış.

Mezopotamya Vakfının ve kurulacak üniversitenin kapsama alanı, yapılan bu çalışmalar çerçevesinde Türkiye’deki Kürt coğrafyası ile sınırlı olmayacağını hissettiriyor. Ortadoğu’daki Kürt coğrafyasının yanısıra, Dünya’da Kürtlerin yaşadığı bütün coğrafyalardaki Kürt bireyleri kapsama alanı içine alacak gibi duruyor. İlk Kürt üniversitesi olması da varlık nedenine daha fazla anlam katacak.