KORKULUR
Ellerine nasıl bir malzeme geçerse geçsin bunu Erdoğan’a karşı bir darbe girişimine çevirmekte çok ustalar, (ya da ustaymış gibi görünüyorlar mı demeliydim!) utanmadan, sıkılmadan, kan üzerinden, can ve mal üzerinden; her türlü duygu sömürüsüne sığınarak vurmaktan çekinmiyorlar.
Maden faciasından hemen hemen hiçbir madenci kardeşimiz ve yakınları, canları yanmasına rağmen taşkınlık yapmazken neidüğü belirsiz bir takım tipler Soma’da insanları galeyana getirmek için eylemler yaptılar. Olmadı, bu sefer Okmeydanı’nda taşlı, sopalı Molotkoflu, eylemlerine devam ettiler.
Amaçlarına ulaştılar mı bilmem ama sonuçta olaylalar hiç ilgisi olmayan Alevi bir genimizin ölümüne sebep oldular. Uğur’u kim öldürdü diye utanmadan soruyorlar. Oysaki ablası cenazede söyledi “Şerefsizler kardeşim sizin yüzünüzden öldü!”
DHKP-C meydanlarda yıkım ekibi olarak görevini icra ederken medyadaki bazı “İnsanımsılar” harekâtın psikolojisini yazmaya koymuşlardı bile. Yılmaz Şerdil ve Ali Ünal adlı tipler biri laik kesimin, diğeri ise paralel cemaatin ağır topu!
İkiside alçakça AK Parti seçmenine lağım sıçrattılar!
Biri yekten madende ölenler için, “oh olsun” dedi, diğeri dolaylı yoldan. Biri müstahak deyip bu müstahak’ın kaynağını belirtmezken(!) diğeri kaynak da veriyor. İlahi ceza! Şerdil’i anlayabiliyoruz; içinde bulunduğu fosseptikten ancak bu pislikler fışkırabilirdi. Ya dindar geçinen ötekisi?! İslam tarihini, peygamberlerinin hayatını bilmezmiş gibi davranması tam bir münafık tavrı ilahi ceza ilhamıyla aslında hayatları boyunca en büyük musibetlere dücar olmuş aziz peygamberlerimizi zan(!) altında bıraktığının bile farkında değil!
Ülke gündeminde bunlar olurken Başbakan Almanya’ya gitti. Aylar öncesinden planlanmış bir gezi olduğu için Alman basınının bütün engelleme çabalarına rağmen Erdoğan-gurbetçi buluşması gerçekleşti. Gerek basınının (özellikle Der Spiegel) Erdoğan düşmanlığı gerek Alevi derneklerinin sert açıklamaları gezinin gergin geçeceği sinyallerini veriyordu. Beklenen olmadı ve ufak tefek taşkınlıkları saymazsak amacına ulaşan bir buluşma gerçekleşmiş oldu. Burada Erdoğan’ın verdiği mesajlardan ziyade konuşulmayanları ortaya dökecek olursak, Batının, bütün mekanizmalarıyla gizli ve açık olarak yaptığı Erdoğan düşmanlığının altında yatan en önemli sebep korku gibi geliyor bana. Evet, Batı gerçek manada Erdoğan’dan korkuyor!
Korkularında da haklı olduklarını söyleyebilirim. Çünkü bu adam 200 yıldır bize muasır medeniyet seviyesi olarak gösterilen, kutsal bir hedef gibipeşinden sürüklendiğimiz Batı’ya değişimden korkmasını” tembihliyor! Evet, Erdoğan, bu dünya değişikti. Sizde değişin artık diyerek aslında Batı’ya zamanın ruhunu kavrayamadıkları mesajını vererek geri kaldıklarını söylemiş oluyor.
Gerçekten de bu ademdan Korkulur…!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.