‘Ay ışığım, can yoldaşım’ diye söze başlasak, yanlış anlaşılır diye, kelimelerin yol güzergâhını değiştirmek gerekecek galiba. Aşkla ilintili kelimeler bunlar gerçi, bizim bir işimiz yok da, gençler için sıkıntı yaratabilir, birileri kendileri ile dalga geçildiği kanaatine kapılabilir.

Özeti, ülke sıkıntılı be dostum.

Aşk sözcüklerine de dikkat etmek lazım.

İçinde ay ışığı falan olmasın.

Sakın ha!

Yıldızlı süreçten ay’lı sürece nasıl evirildik.

Doğrusu büyük maharet, açlık da neymiş, uzaya yolculuk var uzaya.

**

Dün çarşı-pazar dolaştım, kimse açlıktan, perişanlıktan, parasızlıktan, fatura ödemelerinden söz etmiyordu.

Yüzler hiç olmadığı kadar güleçti, üstelik ay ışığı gibi parlıyordu.

Hani, ‘Ay parçası gibi’, ‘Ay yüzlüm gibi’, deriz ya, işte o cinstendi halkımızın yansıyan yüz hatları.

Yerli otomobilden sonraki süreçte ilk kez halkımızın yüzünün parlaklığına tanık oldum dün. Ay’a yolculuk nedeniyle yüzlere yansımış ay ışığının parlaklığı.

Halkımızın mutluluğu bizim de mutluluğumuz!

**

Ay’da, uzayda bürokratlara 3-5 maaş uygulaması var mı acaba?

Bunları düşünüp, planlamak zorundayız!

Oradaki yaşam koşullarına da pek hâkim değiliz doğrusu.

İşler nasıl yürür, ihaleler adrese teslim mi değil mi?

EKAP-MEKAP işleri var mı, yok mu?

‘Ay’da yürü iz bırakma’ gibi atasözleri var mı?

Bizim oradaki her şeye vakıf olmamız lazım ağa, başka türlü olmaz.

Bir keşif heyeti göndermek şart, şart olmasına da kim/kimler?

Ben buldum.

Hani o TV ekranlarında her gece ahkâm kesen, her şeyi bilen, bilmedikleri bir tek ‘5 vakit namaz’ olan bir takım var ya, işte onlardan.

Hani, HERBOKOLOG diyorlar ya onlar için.

Gönderelim bu takımı, çözsünler uzayın genetiğini, kodlarını.

Var ise eksiklikleri de tamamlasın bu ekip, biz gittiğimiz de sıkıntı yaşamayalım.

*

Uçtu, uçtu kuş uçtu!

İstersen, ‘Canbaza bak’ da olur!

Hayat eve sığmadı, belki ay’a sığar!

Ha ne dersiniz?

Kafam çok karıştı bilâder, ne saçmalıyorum.