GÜÇ OLMAK BİRLİKTEN GEÇER
Birlik bir halk için var olma koşuludur. Bölünmüşlük ve parçalanmışlık güçten düşme demektir. Sadece siyasette değil bir halk olarak da var olabilmenin ve kabul görülebilmesinin yolu güçle bağlantılıdır. Söz konusu halk birlik ve güç haline gelemezse dünya siyasal arenasında da dikkate alınmaz. Nitekim başta Kürt halkı olmak üzere Orta Doğu’da bir çok halkın göz ardı edilmesinin nedeni güç olamamasıdır. Bunun en geçerli yolu ise; o halkın birlik ve örgütlülüğünden geçmektedir.
Bunun acısını en çok çeken halklardan biri de Kürt halkıdır. 1920’lerin başında bölünmesi trajedisini oluştururken; bu yetmezmiş gibi bölgelere, aşiretlere ve ailelere kadar bölünmüştü. Rüzgâra kapılmış yaprak gibi, kaderini tarihin akışına bırakmıştı.
Ancak tarihin rüzgarı Kürtlerden yana dönmeye başladı. Bu talihinin ve tarihinin bir bütün dönmesine yeterli değil. Çünkü , Kürtlerin kendi arasında yaşanan anlaşmazlıklar, çatışmalar önünde engeldir. Öncelikle parçalar arasında ortaklaşmaların yaşanması gerekiyor. Bu yüzden ulusal konferansın yapılarak, uluslar arası arenada tek ses olabilmelidir. Şimdi Cenevre toplantılarında Rojavanın temsil edilmemesinde iç neden olarak bu bölünmüşlüğü de görmek gerekir. Cenevre toplantılarını düzenleyen güçlerin Rojava temsilcilerinin çağrılmamasının en önemli nedeni; halklar arasında oluşturdukları demokratik yapılanmaları ve Kürtlerin birliğinin oluşturulma korkusudur.
İnkar politikalarında önemli gerilemeler olsa da; bir bütün aşmak ulusal demokratik birlikle olacaktır. Ulusal birlik sorununu çözmek önemli bir atlama eşiğidir. Bu başarıldığı zaman tanınması ve tanımlanması uluslar arası hukuk açısından yerini bulacaktır.
30 Mart yerel seçimlerine dönük alt yapı çalışmaları tamamlanarak son viraja giriyor. Kürtler artık aralarındaki çelişkileri ve kavgaları geride bırakmalılar. Oylarımız kimliğimiz yaklaşımıyla kullanmalıdır. Tek bir oyunu bile boşa harcamamalıdır. Demokratik birliğine hizmet etmeyenlere oyunu vermemelidir.
Aralarında en acımasız savaşları yürüten güçler bir dönem sonra barışarak birbirini affedebiliyor. Savaşın acılarını unutup, aralarında siyasal, kültürel, ekonomik birlikler oluşturuyorlar.
Dünyada ülkeler bile bunu başarabiliyorken; Kürtler aralarında suni çelişkilerden kaynaklanan sorunları niye gideremesinler. Birbirlerini niye affedemesinler. Bunu izahı olabilir mi? Kendisine karşı tarihsel zulmü yapanlara karşı bu kadar öfke ve kin gütmeyen mantık kendi içinde, onlarca yıl bu kadar kini nasıl besleyebiliyor?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.