Diyarbakır kalesinden notlar-24
Millet ittifakı bildirgesinden bir mesaj;
“Yolsuzluk dosyalarında zaman aşımı kaldırılacak, geriye dönük soruşturmalar başlatılacak”
Okuyunca; Diyarbakır’ın Kayyumlu dönemini, imar rantları, adrese teslim ihaleler, liyakatsiz personel alımı gibi, taksi, minibüs hatları v.b, v.s gibi cep doldurmaya müsait meselelere takıldım.
Defalarca yazdık, bu sütunlardan ‘yapmayın’ diye uyardık.
Geçtiğimiz hafta, İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’da Diyarbakır’da görev yapan bürokratları, talana devam etmemeleri yönünde uyardı ve ciddi hesap sorulacağını çok net anlattı.
Dikkate aldılar mı, alacaklar mı?
Hiç sanmıyorum, hala duyduklarımız, tanık olduklarımız var, az bir zaman kala, batan geminin kıyısında köşesinde kalanları da tırtıklama vaziyetleri devam ediyormuş.
Kendileri bilir!
Zaman giderek daralıyor.
*
Detayları bilmiyorum, ancak, en çok konuşulan konulardan biri de Kayapınar bölgesindeki ‘Lunapark’ arazisi. Ciddi bir rant meselesi olduğunu aktardılar. Bu araziye en başında Büyükşehir Belediyesi binası yapılması düşünülmüş, sonra her nedense vazgeçilmişti!
Neyse, rantlı daha çok yer ve mekân var da, tek, tek saymakla bitmez, ancak, Millet ittifakının yolsuzluk dosyaları ile ilgili yazılı taahhüdü önemli. Yurttaşların beklentisi de; hesap sorulacağı yönünde verilen taahhütlerin hayata geçirilmesi.
*
Silvan sürekli gündemde, 2019 yılında kayyum ataması yapılmıştı, bir Ankara firmasıyla Revize çalışmaları yapılması için anlaşma yapılmıştı. Yıl 2023 revize işi hala bitmedi, bu nedenle imar izni verilmiyor, imar izni olanlara da kat irtifakı hakkı yok.
Keyfiliğin nedeni nedir acaba?
Revize firması işini bitirdi mi, bitirmedi mi?
Daha önce Revize firmasında görevliyken Silvan’a gelen teknik elemanlar, daha sonra Silvan belediyesinde resmi görevli olarak işe başlayınca mı işlerin rengi değişti?
Soru çok!
Silvan’da mağdur edilenler perde arkasını, dönen dolapları çok iyi biliyor.
Notlar alınıyor, eksik, fazla bilemiyoruz, ancak filmin sonunda ışıklar yanınca yüz yüze geleceğiz.
Özellikle kayyumlu belediyeler, yönetenler, karar vericiler, imzacılar, özetle; yol vericiler.
Zaten yaptıklarının büyük bölümü Sayıştay raporlarında mevcut, şimdilik savcılıklar harekete geçmiyor, ama harekete geçecekleri zaman geliyor.
*
Bağlar Belediyesi sınırlarında Karacadağ’a yakın Alatosun köyü var. Bir de ‘Dağsu’ bölgesi. Tapulu arazi olmasına rağmen, birileri gelip ortasında ev yapmış. Şikâyet falan filan derken ev mühürlenmiş. Bir ara AK Partililer gitmiş, katılım olmuş, rozet takılmış, tapulu arazide izinsiz ev sayısı bir iken 5-6’ya yükselmiş.
Yani ortada bir keyfilik var.
Savcılığa bu konuda yapılmış şikâyetler olmasına rağmen, henüz yapılmış bir işlem yok.
Böyle devam eder, istenmeyen olaylar cereyan ederse, sorumlusu kim?
Bağlar Belediyesi mi, Büyükşehir Belediyesi mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.