Bir okuyucumun mesajı ile kale notları mesaisine başlayalım.

Şöyle yazmış okuyucu;

“Merhaba iyi günler. Sayın yönetici sizinle bir konu paylaşmak istiyorum. Bildiğiniz üzere Büyük şehir belediyesinde hem zabıta hem otobüs şoförü alımı vardı.

Zabıta için ben yüksek puan almama rağmen elendim. Elenmemin sebebi ise AKP’li yöneticilerin el altındaki listesidir. 75 kişilik listede hak kazanan 25 kişiyi elediler, kendi listelerindeki 25 kişiye yer açtılar. Bunlar mülakat için Belediye kapısından içeri adım dahi atmadılar. Normal şartlar geçerli değil, para ve torpil şartları geçerli.

Otobüs şoförü alımında da buna benzer haksızlıklar oldu. Kura çekimi dahi organize edilmiş. Para ve torpilin geçerli olduğu alımlar gerçekleşti.”

Böyle diyor okuyucu, her nedense biz ‘Olmaz, olamaz’ diyemiyoruz. Çünkü kurumlar, kayyumlar bu konuda ‘Tescilli’…

Hak, hukuk, adalet hak getire, ne sınavı, ne mülakatı. Bunlar olmadan da işe başlayanlar var, belediye alanları zaten bu işler için açıldı.

*

Kayyumlarla ilgili başlamışken devam edelim.

İlçe kayyumları göreve ilk başladıklarında lojmanlarda oturuyorlardı, şimdikiler ‘Akıllı binaları’ dahi beğenmiyor.

Haklılar tabi, hem belediye başkanı hem de ilçe Kaymakamı olunca sınıf atlamak lazım, o sınıfta doğal olarak Villa olmalı. Onarım, tamirat, kendine göre tefriş derken, bir de kira…

Devlete ve Millete ciddi yük olmaya başladılar.

Hadi bakalım, nereye kadar?

Aksırıp, tıksırma derken, kaldı şunun şurasında 11 ay.

Dayanacağız.

1923’ü görmedik, ama 2023’ü göreceğiz inşallah…

*

GERİDE BIRAKTIKLARIMIZ

Kayyumla devam ederken geride bıraktıklarımıza da bakalım;

Koşuyolu parkı içinde Ali Emiri Bilgi evi yapıldı ya. Bizde itiraz ettik, beton yapı yapılamaz diye. Sonra prefabrik süsü verilerek bir şeyler yapılmaya başlandı, sonuç ortaya 3 katlı bir bina çıktı. Ancak, daha bitmedi, yarım yamalak öyle ortada duruyor. Müteahhidinin de işi bıraktığını söylediler.

Yani, yine israf oldu.

*

Hatırlatmalara devam; Lojistik merkezi ne oldu?

Hafif raylı sistem 2023’e yetişiyor mu?

Sahi bir de Diyarbakır’a araba fabrikası kurulacaktı, ne oldu?

*

Tam kayyumlara yönelmişken, mahkeme CHP Diyarbakır il Başkanlığına kayyum atanmasına karar verdi. Yıllar önce de kayyum atanmıştı. Eski-yeni karışmış, duble kayyum olmuş.

Gerçi yönetim hala görevde, istinaf yolu da açık, ancak, iktidara giden bir partinin Diyarbakır gibi bir kentte kayyumla anılması son derece sıkıntılı bir durum.

Kim, kimler bu aşamaya getirmiş ise, bence bu partide yerleri yok.

Hem kayyum aşamasına gelmeye zemin hazırlayanlar hem de kayyum olmak için başvuru yapanlar. Bu şekilde yönetim anlayışının hâkimiyeti iktidar olunduğunda nasıl güven verecek?