Deprem neredeyse vazgeçilmez günlük konularımızdan biri oldu. Çünkü deprem can alıyor, ağır maddi kayıplara yol açıyor. Bir doğa felaketi olarak depremin önüne geçemeyiz ama bu gerçekliğe göre yaşamamız gerekiyor. Bu gerçekliğe göre yaşamak için de bazı tedbirlerin alınmasını gerektiriyor. Bu tedbirlerin başında depreme dayanıklı yapı stoklarımızın olması gerekiyor. Bir doğal felaket olan depremlerden en çok etkilenen, zarar gören yerler teknolojinin gereklerine göre üst ve alt yapılaşmalarını hazırlamayan yapmayan, gereken önlemlerini almayan dolayısıyla hazırlıksız yakalanan ülkelerdir. Deprem büyük yıkımlar getirmektedir. Ama bu felaketleri en aza indirmek de sonuçda insanların elindedir. Bireyler tek başına buna güçleri yetmediği durumlarda; yönetimlerin sosyal devlet olmanın bir gereği olarak devreye girerek bu ortamı sağlaması gerekiyor.

Genel olarak söylendiği gibi; deprem değil sağlıksız yapılar öldürmekte ve zarar vermektedir. Dünyada bu gerçeklikten hareketle önlemlerini alan örnek ülkeler var. Bazı ülkelerde kasabaları kentleri yerle bir eden depremleri o ülkelerde daha şiddetli sarsıntıları yaşamasına rağmen hiçbir kayıp vermeden, zarar görmeden atlattıklarını görmekteyiz. Genel olarak depreme karşı hazırlıklarını öncesinde yapı stoklarını yenileyerek sonrasında da bu felaket yaşandıktan sonra; arama kurtarma çalışmalarına hazırlık olarak yapmaktadırlar.

Bu açıdan öncelikle hazırlanmak önemli, eski dayanıksız yapılardan kurtulmak, daha dayanıklı yapılar inşa etmek ve böylece sonuçlarını en aza indirmek gerekiyor. Bu hazırlıkları yapılmazsa sonuçları canımızı yakmaya devam edecektir.