DEMOKRASİ GÜZELİDİR
Demokrasinin en güzel tarafı makam sevdalısı, rant avcısı, koltuğa yapışıp kalkmayan insanların, Halk tarafından, güç zehirlenmesi yaşadıkları makamlardan alınarak dinlenme odasına gönderilmesidir.
Bir seçimi arkada bırakmanın toplum olarak huzuruna yaşıyoruz. Daha öncede yazmıştım. Muhtarlık seçimini bekâ meselesi hâline getirilince, gerilmiş bir ülke, birçok sorunu öteleyen, hatta neredeyse sorunları görmemezlikten gelen siyasi erkler.. Birde 22 yıldır iktidarda olanların koltuğu rahatlıkla bırakıp bırakamayacağı endişesi...
Düne kadar partilerin kalemşor gazetecileri, geceden beri saf değiştirmenin kıvraklığını yaşıyor. Ben söylemiştim deyip pistlerde hünerlerini sergiliyorlar. Oysa kimse kusura bakmasın pek çoğu yanlışı alkışlamaktan öteye gitmemişti. Sen çok yaşa diyenler, mezara toprak atmak için kürek alma yarışına girdiler/girecekler
Cumhuriyet ömrünün 100 yılın yarısından fazlası sağ cenah yerelde de genelde de iktidardaydı. Liberal, seküler, milliyetçi muhafazakâr nasıl adlandırırsanız adlandırın alanı sola terk etmenin üzüntüsünü hazmedemeyecekler. Bu işin faturasını Cemaatler, STK’lar, yeşil sermaye İş Dünyası büyük bir ihtimalle ekonomiyi sebep göstererek faturayı Cumhurbaşkanı ve kurmaylarına çıkarmanın psikolojik mutluluğunu yaşayacaklar.
Yerel seçim kaybını AK Parti'nin güç zehirlenmesine bağlayıp akıl verme yarışına girenler, AK Parti'nin kendilerine kazandırmış olduğu şatafatın sarhoşluğu içinde alanlardan çekilmiş olduklarını kabul etmeyecekler elbette..
Kabul etsinizde etmesenize Dünyada da Türkiye'de siyasi bir deha olan Sayın Cumhurbaşkanının partiyi çek etmesi kaçınılmazdır.
Ancak Sayın Cumhurbaşkanı tarafından ekonomik olarak Lale devri yaşatılan, dava adamlığını unutan, sözüm ona bu yapıların kendini çekmesi ihtimali olacak mı? Tahmin etmiyorum. Bu zati şahanelerden oluşan tebaa, belki de yerelde güçlenen, onların gözünde zındık, bölücü, vatan hani, olan şu siyasi partiler tarafından muslukluları kapatılmaz veya yeni musluklar açılırsa yakın bir gelecekte onlara düşman belledikleri siyasi yapıya entegre olurlar. Hatta Küfür sisteminin(!) içerisinde eriyip gideceklerdir.
Türkiye'nin önünde devasa sorunlar var. Bu saatten sonra hızlı bir şekilde görevi devralan yerel yöneticiler vaatleri olan halka hizmeti kendine ilke edilmelidir.
Hükümet başta daralan ekonomiyi rayına oturtmakla birlikte toplumsal sorunlara hızlı bir şekilde eğilmelidir. Ülke olarak kaybedecek bir vakit yok.
Başta AK Parti olmak üzere yeniden dizayn edilecek siyasi aktörlerin parti içi çekişmeleri toplumsal kısırdöngüye yol açmamalıdır.
Yerel seçimlerde kazanan muhalefet erken bir seçim için asla bir hamleye kalkışmamalıdır. Zira erken bir seçim demek ziyadesiyle gerilen toplumun kaldırabileceği bir olay değildir.
Yazacak çok şey var. Aklıselim olanlar, şapkasını önüne alıp nerede hata yaptıklarını bilirler.
Düne kadar seçime girmenin küfür olduğunu savunan İslamcı yapılar bugün seçilme yarışına gidiyorsa söylenecek en güzel söz
"Demokrasi güzeldir lo"
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.