Demirtaş’ın stratejik hamlesi!
Ben muhalefet liderlerinin yerinde olsam Selahattin Demirtaş’ın ‘ortak aday mektubu’ nu dikkate alır, işaret ettiği aday profilini en kısa zamanda açıklardım. Demirtaş’ın adını koymadan tarif ettiği özellikler, hepimizin ortaklaşacağı profil, o nedenle konuyu daha fazla sulandırmadan Ekim ayının sonuna kadar netleştirmekte yarar var.
Demirtaş, Cumhurbaşkanı adayı olmaması gerekenin tarifini yapıyor. Olması gerekenle ilgili de arif olup tarifi çok fazla beklememek lazım. Cumhuriyetin ikinci yüzyılına mutlu bir giriş yapmamız gerekiyor. Cumhurbaşkanı adayının da mutlu, umutlu, umut veren, çağdaş, demokrat, yurttaş hukukunu önemseyen ve önceleyen biri olması, hatta mümkünse Selahattin Başkan gelinceye kadar da, bilmiyorsa bağlama çalmayı öğrenmesinde yarar var.
(Bağlama çalmak önemli, başka şey çalmaz)!
Tarif, Kürt seçmenin tercihi içinde mesaj niteliğinde olmasının yanı sıra, masanın sağcı liderlerini de tarif etmiyor. Masanın etrafında ya da çeperinde hiç fark etmez, sosyal demokrat bir tarif olduğunu anlıyoruz.
Asıl anlaşılması gereken siyasi mesaj şu;
‘Kürt seçmen yoksa Cumhurbaşkanı da yok.’
Bu mesajın siyasi rant amaçlı olmadığını çok net biliyoruz. Hem HDP çevresinden hem de Demirtaş’ın bu konuda zaman, zaman açıkladığı görüşlerinden biliyoruz.
Evet, bu bir ‘Siyasi rant’ dayatması değil, bu durum çok ciddi bir demokrasi dayatması.
85 milyon yurttaş adına haklı bir dayatma.
İstanbul Belediyesinin kaybedilmemesi gerektiği düşüncesinden hareketle Ekrem İmamoğlu ismini şimdilik kaydıyla ‘Dondurucu’ ya aldığımızda, geriye kamuoyuna sunulacak tek aday Kemal Kılıçdaroğlu kalıyor.
Sayın Demirtaş’ın kişisel tarifinin Kemal Bey olup olmadığı konusunda da çok net bir fikrim yoksa da, en yakın ihtimal olarak onu düşünüyorum. Selahattin Demirtaş’ın seçimin kaderini belirleyecek Kürt seçmen oylarının adresine çok net vurgu yapması ciddi bir stratejik hamle olmasının yanı sıra birlik-beraberliğe işaret ederek, 85 milyonun yurttaşlık hukukuna saygı gösterecek bir aday profilini gündemleştirmesi son derece önemli.
Aslında çok da düşünecek bir şey kalmadı.
Demirtaş noktayı koydu, durum net.
Ajandalar ‘gizli’ değilse, farklı arayışlar içinde olmaya hiç gerek yok.
Demirtaş, ülkenin-milletin-devletin-yurttaşların faydasına olanı masanın dışında masaya yatırmış, muhalefetin elini de güçlendirmiştir. Güçlenen el, uzatılan samimi el ile samimiyetle buluşursa daha da güçlenir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.