Çocuklarda yas süreci
Evrensel bir son olan ölüm ve buna bağlı olarak birçok kültürde var olan yas sürecinin, çocukların cephesinde nasıl karşılandığı ve nasıl tepkilerin verildiği hepimizin merak ettiği bir konudur. Ne yazık ki çevremde gözlemlediğim yas sürecinde yetişkinler tarafından yanlış yönlendirilen çocukların sayısı azımsanacak düzeyde değil. Bu noktada çocukların yaşadığı kaygılı süreci doğru yönlendirmek ve krizi doğru yönetmek çocuğun ruh sağlığı açısından oldukça önemlidir.
Hangi dönemde ve yaşta olursa olsun çocuklara ölümü anlatırken, somut ifadeler kullanmak çocukların ölümü daha net algılamaları için önemlidir.
Çocukların bilişsel olgunluk düzeylerine göre ölümü algılama ve tepki verme tarzları değişmektedir. 2 - 6 yaş arası İşlem öncesi dönemde olan çocuklar ölüm gibi soyut kalan olguları algılamada güçlük çekerler.
İşlem öncesi dönemde olan çocukların, ölen kişinin ardından bize kullandığı cümlelerden ölümün bir son olduğunu algılamadıkları ve ölümün gerçekliğinin farkında olmadıklarını anlarız. “ Abim ne zaman dönecek? ” , “ Kardeşim nereye gitti? “ , “ Merdiven nerede ? “ , “ Cennete giden otobüse nereden binebiliriz ?”
İşlem öncesi dönemki çocuklara ölümü anlatırken; “ Deden burada uyuyor “ , “ Kardeşin cennete gitti “ tarzındaki cümleler kurmaktan kaçınmalıyız. Çünkü çocuk, sevdiği kişi uyuduğunda ya da ayrılığın yaşanacağı durumlarda sevdiği kişinin öldüğünü zannedip aşırı tepki gösterip kaygı duyabilir.
Bu yaştaki çocukların yaşça daha büyük olan çocuklara göre ölümü ayırt edemediklerinden “ çok, çok, çok üzgün “ olduklarını belirtirken defalarca kullandıkları çok kelimesi yaşadıkları yoğun keder duygusunu ifade etmenin yerine geçer.
6 - 10 yaş arasındaki yani Somut işlem dönemindeki çocukların zamanla ölümün geri dönülmez olduğu ve kişinin yaşamsal işlevlerinin son bulduğunu anlamaya başlarlar. Ölümün kendilerinin başına gelebilecek bir olgu olduğuna karşı direnç gösterirler.
Bu yaştaki çocuklarda ölümsüz n nedenlerine ilişkin düşünceleri de artık somut olmaya başlar. Ölümün hem kaza hem şiddet gibi dışsal nedenlerden kaynaklandığını hem de hastalık ve yaşlılık gibi içsel süreçlerin bir sonucu olduğunu anlayabiliriz. Ölülerin, yaşayanları gördüğünü ya da işittiklerini düşünüp, öleni memnun etmek için didinirler.
Bu yaş dönemindeki çocukların empati yetileri giderek artar ve anne - baba ya da kardeşlerini kaybeden arkadaşlarına daha fazla merhamet duyarlar. Ayrıca kendi yasları hakkında konuşmaya pek istekli olmadıklarını gözlemlemek mümkündür.
11 yaş üzeri Soyut işlem dönemindeki ergen çocuklar ölümü algılayabilmektedirler ve kayıp olgusunun uzun vadeli sonuçlarını da öngörürler.
Bu yaş grubundaki çocuklar kader ve mistik olaylar üzerine eskisinden daha çok eğilim gösterirler. Ayrıca ölümü soyut bir düşünce olarak kavrayabildikleri gibi, bunu evrensel ve kaçınılmaz olarak algıladıkları için kendilerinin başına gelebileceklerini kavrarlar. Bu nedenle ölüm düşüncesini belli bir mesafede tutmaya gereksinim duyarlar.
Çocukların kayıplar karşısındaki ilk yas tepkileri genelde;
- Şok ve inanmama
- Korku ve itiraz
- Hissizlik ve donup kalma
- Her zamanki etkinliklerine devam etme
Çocukların yaşadıkları kayıp ve yas süreçlerinde yardım etme önerileri;
- Yaşa uygun açıklamalar yapın.
- Kafa karışıklığını azaltın.
- Soyut açıklamalardan uzak durun.
- Ölümü bir seyahat veya uyku olarak açıklamayın.
- Sorulara ve konuşmaya izin verin.
- Kısa konuşmaları kabul edin.
- Fotoğraf ve albümlere bakın.
- Çocukların mezarı ziyaret etmesini sağlayın.
- Çocukların oyunlarını kabul edin.
- Çocuğun cenaze törenine katılmasına izin verin.
- Kendi duygularınızı saklamayın.
- Ölen kişiyi hatırlatan şeyleri ortadan kaldırmayın.
- Gereksiz ayrılıkları önleyin.
- Çocuklarla suçluluk duyguları hakkında konuşun.