ENÜREZİS NOKTURNA
Enürezis sorunun türkçe karşılığı alt ıslatmadır. Ülkemizde sıkça karşılaşılan bir sorundur. Gece altını ıslatma enürezis nokturna, hem gündüz hem gece altını ıslatma enürezis diurna olarak adlandırılır. Doğuştan ya da kazanılmış santral sinir sistemi defekti olmayan 5 yaş üzerindeki çocuklarda gece altını ıslatma varsa enürezis nokturna olarak tanımlanır. Enürezis nokturna basit ve komplike olarak ikiye ayrılır. Basit tipte gece yatağı ıslatma dışında başka belirti yoktur. Komplike tipte ise gündüzleri ani sıkışma hissi, sık idrara gitme, gündüz idrar kaçırma ve kronik kabızlık tabloya eşlik eder.
Gece altını ıslatma dünya çapında milyonlarca çocuğun yaşadığı bir sağlık sorunudur. Eğer 5 yaşını bitirmiş bir çocuk gece uykusunda idrar kaçırıyorsa buna gece altını ıslatma (enürezis nokturna) denir. Bu yaştan önce çocukların gece altını ıslatması normal dışı bir durum olarak kabul edilmez. Bunun sebebi çocuklarda sinirsel (nörolojik) olgunluğun bu yaşta tamamlanmasıdır.
Enürezis nokturnanın altta yatan bir genetik temeli olduğu bilinmektedir. Bu durumla ilişkili çeşitli genler ortaya konmuştur. Enürezis nokturnalı çocukların birinci veya ikinci derece akrabalarında çocukluk döneminde gece altını ıslatma hikayesi mevcuttur. Gece altını ıslatmanın altında yatan 3 temel faktör vardır. Bunlardan birincisi uyanma bozukluğudur. İkinci olarak gece idrar kaçıran çocuklarda uykudaki fonksiyonel mesane kapasitesinde bir azalma veya mesanenin gece aşırı aktivitesi olabilir. Üçüncü olarak bu çocukların bir kısmında gece üretilen idrar miktarı olması gerekenden fazladır.
Bunun için ailenin çocuğun gün içindeki durumuna dikkat etmesi gerekmektedir. Eğer buna daha önce dikkat edilmemiş ise çocuğun günlük işeme alışkanlıklarını ortaya koymaya yarayan bir işeme çizelgesi ve işeme bozuklukları semptom skoru formunun doldurulması bu konuda değerli bilgiler verecektir.
Psikolojik Nedenler;
İkincil altını ıslatma davranışı genellikle psikolojik faktörlere bağlı olarak ortaya çıkar. Aile düzenindeki ve okuldaki boşanma, yeni kardeş, ebeveyn kaybı, öğretmen değişikliği gibi değişimler çocuğu derinden etkiler. Çocuk yeni duruma uymakta zorlanır. Bu zorlanma ile altını ıslatma davranışı gösterebilir. Ayrıca, çocuğa uygulanan baskı, sevgi yoksunluğu ve tuvalet alışkanlığı kazandırmadaki olumsuzluklar da bu bozukluğun nedenleri arasında gösterilebilir. Alt ıslatma psikolojik sorunlardan kaynaklanıyorsa veya kendisi psikolojik ve sosyal sorunlara neden olmuşsa psikoterapi faydalıdır.
Genetik Nedenler;
Altını ıslatanla çocukların % 75'inin anne veya babasının da çocukluk yıllarında altını ıslattığı tespit edilmiştir. Hem anne hem baba çocukluklarında bu bozukluğu yaşamışlarsa bu oran % 80'e çıkmaktadır. İkiz çocuklar üzerinde yapılan araştırmalar da genetik faktörlerin bu bozukluğun ortaya çıkmasında güçlü bir neden olduğunu göstermektedir.
Tedavi olarak önereceklerim şunlardır;
- Hastaların günlük sıvı tüketimleri düzenlenir.
- Akşamları sıvı alımları kısıtlanır.
- Yatmadan önce kola, kafein içeren içecekler, çay, kalsiyum içeren yiyecekler ve tuzlu gıdalar yasaklanır.
- Kabızlık varsa diyet düzenlenir ve gerekirse ilaç tedavisi uygulanır.
- Uzun süre televizyon izleme ve bilgisayar oyunlarına engel olunmalıdır.
- Evde ve okulda 2 saatte bir düzenli işemesi sağlanmalıdır.
- Yatmadan önce mutlaka çocuk tuvalete götürülmeli ve uyuduktan iki saat sonra tuvalet ihtiyacı için uyandırılmalıdır.
- Geceleri tuvalete gitmesini kolaylaştırmak adına ışıkları açık bırakmak uygundur.
- Kesinlikle bez bağlanmamalıdır.
- İdrar kaçıran çocuk giysilerinin ve yatak çarşaflarının değiştirilmesine aktif katılmalıdır.
- Çocuğun ıslak ve kuru geceleri bir takvime not edilmektedir.
- KESİNLİKLE CEZA UYGULANMAMALIDIR.
İlaç tedavisi: Alt ıslatma tedavisinde desmopresin, trisiklik antidepresanlar , antikolinerjik ilaçlar kullanılır. Desmopresin idrar miktarını azaltan bir ilaçtır. Tablet veya sprey şeklinde verilir. Ağızda eriyen şekli vardır.İlaç hastaya yatmadan yarım saat önce verilir. Uzun süreli kullanımda kullanımı güvenlidir. Hasta sıvı kısıtlaması kurallarına uyarsa yan etkisi düşüktür. Bu hastaların akşamları mutlaka sıvı kısıtlaması yapmaları gerekir.