Saldırganlığın temelinde yatan unsurun tükenmişlik olduğu gerçeğinin farkındayız. Siyaset üretemeyenler, küfür üretirler, kendilerini var etmeye çalışırlar. Çünkü yok olduklarını biliyorlar. Çocuk, dayak yedikçe küfür eder, küfür, yapabileceği başka bir şey olmadığı içindir.

Eylem biçimleri; sözlü ya da fiziki, hiç fark etmiyor, bilinçsiz değil, kaybetmenin erken habercisinin bilinçaltlarını zorlamasıdır.

Üretimsizlik tükenmişliği tetikler, bu ağır sendromdur, sonrası tanık olduğumuz gibi saldırganlıktır, daha sonrası doğal yok oluştur.

Elden bir şey gelmiyor, teşhis bilimseldir, tedavi yöntemi konusunda çok emin değiliz.  

Hiç sıkıntı yok; bağırın, çağırın, saldırın, küfredin.

Üretmeyin, tüketin.

Zaten tükenmişsiniz tükettiğiniz kadar.

Söyleyeceğimiz tek şey;

Uşşaki tarikatlarınız bol olsun!

Gazanız mübarek olsun!

Sizler için ağlayıp iki gözden olacak halimiz yok ya!

**

Selahattin Demirtaş için haksız, hukuksuz bir yargılama söz konusu.

Buna rağmen, bu günlerin geçeceğini, gerçek adaletin tecelli edeceğini biliyoruz, onun şahsında, tüm haksız tutuklamaların da.

Haksız uygulamaları, tutuklamaları, uygulamaları kabul edilemez oldukları halde, sineye çeken, olgunlukla sonuçlara odaklanan ciddi bir kitlenin varlığına rağmen, cezaevinde bulunan demokrasi savunucularına yönelik haddini bilmezlerin hakaretlerine de tanıklık ediyoruz.

Siyasetin dilini mafya dili ve tarzı ile buluşturan bir anlayışın sokaktan saldırısının mümkün olabileceğini kabul etsek dahi, parlamento çatısı altından sokak ağzından daha düşük seviyede yansımış olmasının Türkiye halklarını içine soktukları girdabın adresini en iyi tarif eden bir durum olarak yeniden karşımızda çıkıyor.

Selahattin Demirtaş ve ailesi hedef alınarak, yapılan ahlaksız saldırıya gösterilen büyük tepkiyle birlikte, toplumun önemli bir kesiminin bunu kabul etmediğini, bu anlayışı mahkûm ettiğini saatler içinde görmek umut vericiydi. Aile değerlerine yapılan saldırıların kabul edilemez olduğunu hesaplayamayan bir ‘siyasetçi’ nin, istifası ya da istifasının beklenmesi demokratik ülkelerde pratikte uygulanan yöntemlerdir. Etik ve ahlakla özdeş bu yöntemin Türkiye’de uygulama aşamasında olmadığını biliyoruz.

O nedenle gazanız kendi içinizde size mübarek olsun!

O gazanızın ülkeye bir faydası yok.

Yok, biz almayalım, ancak size yeter!

Naci Sapan