NACİ SAPAN

NACİ SAPAN

CHP’nin tartışmalı danışmanları!

CHP’nin tartışmalı danışmanları!

‘Danışman’ meselesi ile ilgili seçim öncesi ve sonrası sayısız yazı yazdım. Özellikle de sağdan devşirilmişlere sosyal demokratların, sosyalistlerin neyi danışacağını, neyi danışması gerektiğini eleştirip durdum. CHP Genel Merkezi, yönetici kadro ve tabanın büyük kısmı, muhafazakâr sağdan oy gelmediği takdirde iktidar olunamayacağı yönünde ikna edildi yâda oldu.

İktidar yolu görünüyordu, rüzgâra kapılma gibi bir durum söz konusuydu, olmadı. Rüzgâr iktidar duvarına süratli bir şekilde çarptırdı, geriye püskürttü. Bütün bunlara rağmen, bazı danışmanların görevlerinin bir şekilde devam ettiğine tanıklık ediyoruz. Eski ya da yeni ‘Danışman’ hikâyesi hala sürüyor.

Denendi, denenebilir, oldu-bitti deyip bu ‘Danışman’ işine son vermek lazım.

Gerçekten taban rahatsız, bu devşirmelere neyin danışıldığını merak ediyor. Sosyal demokrat partilerin ilkeleri, prensipleri, dünyaya bakış açıları, insana ve hayata bakış açıları evrenseldir, çağdaştır, ortaktır. Konuşur, tartışır, varsa bir sorun-pürüz, konuşulur, ortak paydada buluşulur.

Millet ittifakı dediğimiz örnekten de gördüğümüz, tanık olduğumuz gibi, bu muhafazakâr-sağ kesim ‘Mış’ gibi yaparak, istediğini elde ettikten sonra sırtını döner gider. Nitekim öyle yaptılar. Yapmakla da kalmadılar, geriye bir küfür etmedikleri kaldı ki, onu da açıktan yapmıyorlar.

Ben kişisel olarak, çok istememe rağmen, o ekiple birlikte iktidar olunmadığına sevindim.

Şimdi dönelim asıl meseleye, ‘Danışman’ kısmına…

Kemal bey, 5 Mayıs öncesi atadığı bütün danışmanların ilişkisinin kesildiğini açıklamıştı. Bana göre, öncesi ya da sonrası hiç fark etmez, hala da varsa tamamını o alanlardan uzaklaştırmak şart. Kamuoyunun bildiği, tanıdığı, gerçekten danışılması gereken şahsiyetleri oturtup karşılıklı bilgi alışverişi ile bundan sonra ne yapılacaksa öyle hareket edilmelidir. Bunların sayısı da öyle 90-100 kişi olmasına gerek yok, 5 tane oturaklı şahsiyet yeterlidir.

O eski danışmanların büyük bölümü partili de değil zaten. Bunlar Kemal beyin resmi görevlendirme yazısıyla görevlendirilirken herkeste duyuyordu. Çünkü sosyal medyada bununla övünerek paylaşımlar yapıyorlardı. Aynı zamanda siyaset pazarında kendilerine zemin yaratıyorlardı. Son tartışılanlarda 14 ila 28 Mayıs arası atanmışlardı.

Esas mesele; Parti meclisi ve MYK üyeleri bu atamalara neden karşı çıkmadı?

Çıkmadılar, çünkü iktidara doğru giderken kimse ‘İkbal’ini tehlikeye atmak istemedi.

Şimdi karşı çıkışlarının bir anlam ve önemi yok.

Bence öngörüsüz olanlar, talep biriktirenler siyaset yapmamalı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
NACİ SAPAN Arşivi
SON YAZILAR