Üzerinden bir hafta geçti ama tartışmalar bitmedi,kısa zamanda bitecek gibi de görünmüyor. Halkoylamasındaki farkın fazla olmaması CHP'nin daha cüretkar,daha pervasız bir şekilde şarlamasına sebep oldu. KK ve ekibi insanları sokaklara dökmek için adeta yırtınıyor ama bir türlü istediği karşılığı bulamıyor. Atı alan Üsküdar'ı geçti ama CHP bir türlü bunu görmek istemiyor. Bir süre daha halkoylamasının üzerinde tepinecek,sonra da yumuşak yerlerinin üzerine oturacaklardır. Halkoylamasından önce sonuç ne olursa olsun ülkenin bundan etkilenmeyeceğini söyleyen KK , halk EVET dediği halde maraza çıkarmaya çalıştı. Demek ki hayır kararı çıksaydı,hükümet gayri meşru ilan edilip sistem kilitlenmeye çalışılacaktı.

Bu manzaraya bakıp,CHP ve HDP'li olmadığı halde yaklaşık 8-9 puanlık destek veren kesim eminim şimdiden nedamet duymaya başlamıştır. İlk seçimde bu aldanmışlığın acısı çıkartılacaktır. Zaten CHP,alınan yüzde 48.6'lık neticenin kendi oyu olduğuna inansaydı çamura yatmaz,başkanlık seçimini iple çekerdi. Tabi KK ve partisinin bu tutumunda batıdan aldığı desteğin de etkisi göz ardı edilemez. Batının son bir kaç yıldır verdiği manzara demokrasi ve insan hakları açısından içler acısıdır. Bütün bir batı kendi yaptığı putu,aç kalınca yiyen çöl bedevilerini taklit ediyor şimdilerde. AGİT isminde namert bir kurum var,istedikleri sonuç çıkmayınca karalama kampanyasına başladı ve ellerinden gelse sonuçları gayri meşru ilan edecek!

KK  ve partisi Batı'dan aldığı talimatlarla ortamı ısındırmaya çalışırken CNN de Taksim'de canlı yayın araçlarını konuşlandırdı.Gezi tarzı yeni bir kalkışma planlandığı çok açıktı ama bunun olması için içerden olayları tetikleyecek ve kalabalıkları terörize edecek FETO ve diğer terör örgütü elemanlarına ihtiyaç olduğunu unutmuşlardı. Devlet özellikle son bir yılda yaptığı operasyonlarla bu provokatör ekibine ağır darbe vurmuştu. Haliyle bütün kaos hazırlıklarına rağmen sokaklar boş kalınca CNN ekibi canlı yayın araçlarını çekmek zorunda kaldı. Şimdilerde gavurlar da CHP gibi, sonuçları görmezden gelip işi yokuşa sürmeye devam ediyor ama hiç merak edilmesin yakın zamanda hep beraber yelkenleri suya indirirler. Bu arada AK Parti özellikle iki büyük şehirdeki kayıplar başta olmak üzere halkoylaması sonuçları üzerinde değerlendirmelere başlayıp nerde hata yaptığını tespit etmeye çalışıyordur herhalde. Tabi KK'nın ortalığı kasıp kavuran yalan ve iftiralarına cevap yetiştirmekten fırsat buluyorlarsa!

Ben naçizane bazı notlar almıştım. Nerde hata yaptık diyenler istifade edebilirler. Her şeyden önce,insan bilmediğinin düşmanıdır düsturunun ortaya çıkan sonuçlarda hatırı sayılır bir payı olduğunu belirtmeliyim. Yeni sistemin toplumun bir kesiminde şüphe ve endişe ile karşılandığını düşünecek olursak bu sonucun normal,hatta iyi bile olduğunu söyleyebiliriz. Yalnız,sisteme muhalefet eden partilerin sözcülerinin bile değişen maddelerden haberi olmadığını sadece yalan ve varsayımlardan hareket ederek bu kadar insanı nasıl ikna ettikleri üzerinde bir hayli kafa yormak gerektiğini bir kenara not edelim.

FETO mağduriyetleri sanılandan çok oy kaybettirdi. FETO'ya aidiyeti olmayan ya da çok alt seviyelerde kalan insanların işlerinden atılması çoğunluğu AK Partili olan yakın çevrelerinde tepkilere neden oldu. Bu kesim ya sandığa gitmedi ya da tercihini hayırdan yana kullandı. Çok az bir kısmı da her şeye rağmen lanet Şeytan'a deyip EVET dedi. Siyasette,bürokraside,akademide,finans sektöründe FETOCU olduğu bilindiği halde dokunulmayıp ibadet denilen alt kesimin üzerine fazla gidilince haliyle dindar kitlelerde de küçük çaplı bir reaksiyon meydana geldi. CHP bunu bildiği için başından beri FETO operasyonlarına çok da itiraz etmedi. Sonuçta AK Parti kendi elleriyle kendi tabanının altını oyuyordu!Yerimiz kalmadığı için burada virgül koyup bir dahaki yazımızda kaldığımız yerden devam edelim inşallah.

NOT:Fransız gavuru,sözde siyaset bilimci müsveddesi Philippe M. Deforges,bütün bir batı adına içlerindeki kini kusarak ERDOĞAN'a suikast düzenlenmesi gerektiğini söylemiş. Demokrat maske düştü,Hitler göründü!