YANDAŞ GAZETECİLİK Mİ, SORUMLU GAZETECİLİK Mİ?
Referandum sonuçları AK Parti’de çözülmenin ilk işaretleri olarak değerlendirilebilir, ayrıca şimdiden böyle bir değerlendirmeyi gündeme almak gerekir diye düşünüyorum. Zaten 16 Nisan tarihine kadar durumu idare eden iktidara yakın yazarların referandum sonrasında kendi aralarındaki tartışmaları, birbirlerini karşılıklı suçlamaları durumun böyle olacağını gösteriyor.
Rant ve ikbal kavgaları başladı. AK Parti, çok sayıdaki yandaş, Candaş gazeteci profilini envanterinden düşürmek, elemek zorunda kalacak. ‘kullan at’ profilli gazeteci kılında piyasaya sürülenlerin ihtiyaç süreleri 16 Nisan tarihi itibariyle sona ermiştir.
Anayasa, hak, hukuk, adalet, demokrasi kavramlarının rafa kaldırıldığı keyfe keder yönetim anlayışının hakimiyeti altında ‘gazetecilik’ yapan kesimin liyakat esasına dayalı olmayan duruşlarının varacağı noktanın böyle olacağını tahminden öte, biliyorduk. Dünyanın hiçbir yerinde gazetecilerin bu kadar taraf, savaş yanlısı olduğu görülmemiştir.
Şimdi ne olacağını, nasıl olacağını sadece izleyeceğiz.
**
Dün bütün gazetelerin birinci sayfalarını izledim, sadece iki gazete ülkenin, milletin yararına iki haberi manşetine taşımış. Sorumluluk duygusu ile yapılan iki gazetecilik örneğini buradan aktarmadan geçemeyeceğim.
1-MİLLİ GAZETE
‘ÜRETİM TÜKENDİ’ başlığıyla verilen haberde Türkiye’nin son 3 yılda İspanya, ABD, Rusya, Sri Lanka, Kırgızistan, Meksika, Şili, İran, Çin, Avustralya’dan 22 milyar dolar gıda satın aldığını paylaşmış. Karpuz, sarımsak, soğan, elma, kavun, karpuz, nohut, fasulye, kırmızı et gibi gıda maddeleri ithal edilmiş.
Bu tablo karşısında ‘Tarım ülkesiyiz’ diye övünecek bir babayiğit var mı?
2-HÜRRİYET GAZETESİ
YANLIŞ OYUN başlıklı bir haber.
Kayseri’de 5 yaşındaki ana sınıf öğrencilerine silahlı, çatışmalı, şehitli gösteri yapılmış. Çocuklardaki travmayı hesaba katmayan sadist ruhlu yöneticilerin ülkenin geleceğini bu şekilde kurgulamak istemelerinden kaynaklı gelecek kaygımız işte bu nedenledir!
Bu tablo için ‘sağlıklı bir nesil yetiştiriyoruz’ diyebilecek bir babayiğit var mı?
Bir not: Geçtiğimiz yıllarda Doğu ve güneydoğu illerinde bayramlarda ellerinde oyuncak silahlarla mahalle aralarında oynayan çocukların şiddet konusunda özendirilmemesi yönünde sayısız haberler yapıldı, İçişleri Bakanlığı bu konuda uyarıldı. Oyuncak silah ve patlayıcı maddelerin satışları bir dönem yasaklandı.
Böyle bir duyarlılık vardı yöneticilerde ve gazetecilerde.
Şimdi devlet eliyle şiddete bir özendirme söz konusu.
İki gazetenin sorumlu gazetecilik örneğinde ülkenin geldiği noktayı işaret etmesi son derece önemli. Yayın politikaları birbirine ters iki gazetenin verdiği bu haberler AKP’nin çözülmeye başladığının resmidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.