Garip bir toplum olduğumuza her zaman vurgu yaparız.

Hem bireysel hem de genel değerlendirmelerimiz arasında mutlaka vardır bu vurgu. Bu anlar, yapılan, yapılmakta olan garip işler karşısında donup kaldığımız anlardır.

Sosyal medyada izliyorum, bizim ‘garip’ toplumun bireyleri kendi yanı başında olan bitenleri bir tarafa bırakmış kilometrelerce ötede deniz aşırı yaşam sürdüren bir millete saydırıyor, giydiriyor, kızıyor, ‘neden dedenize ihanet ettiniz’ diye hesap soruyor.

Hesap sorma konusunda bir hakları var mı?

Bence yok.

Neden yok?

İSKOÇ HALKI KENDİ KARARINI VERMİŞ DE ONDAN.

Süper bir demokrasi.

‘Bağımsızlık’ mı, ‘Birlikte yaşam’ mı?

İkisinden birine karar vermek üzere sandığa gitmişler.

Kendi koşullarını değerlendirmişler, getirisini-götürüsünü hesaplamışlar, kararlarını vermişler.

Yüzde 55 ‘Birlikte yaşam’ demiş, seviniyor.

Yüzde 45 ‘Bağımsızlık’ demiş üzülmüş, ama yapılacak bir şey yok.

Demokrasi var, sandık sonuçları var, tercih var.

Adamlar kendi kaderlerini tayin etmişler, bağımsızlığa ‘Hayır’ demişler. Yüzde 55’te bir sıkıntı yok, bizimkiler buradan oraya laf yetiştiriyor, hakaret ediyor. Kilometrelerce öteden İskoç’a kızıp, onu dedesine ‘Cesur Yürek’ William Wallace’ye şikâyet ediyor.

Kürtlerin sosyal medyadaki bazı bireyleri rahatsız olmuş İskoçya’nın ‘Birlikte yaşam’ kararına. Zaten yazının konusu da o nedenle belirdi kafamda. İskoçya’nın Birlikte Yaşam kararı ile Bağımsızlık kararı arasında büyük bir dengesizlik yok. Bağımsızlığa karar verilmiş olsaydı bile çok farklı bir yönetim anlayışı olmayacaktı. Şimdi de özerk yetkileri zaten var ve daha da artırılacak.

Avrupa’da ve Dünyada tarihin en önemli ve anlamlı referandumu bize halkların özgürlüğü, bağımsızlığı, kendi kendini yönetmesi konusunda yeni yüzyılda ciddi referanslar veriyor olmasına rağmen, Kürtlerin kaderlerini tayin etmesi konusunda referans niteliği taşımıyor her nedense.

Mesut Barzani, Güney Kürdistan için ‘Bağımsızlık ilan edebiliriz’ dedi, kıyamet koptu, ortaya IŞİD diye bir bela çıkardılar, Kürtleri can derdine düşürdüler!

Orası İngiltere, Birleşik krallık

Burası Ortadoğu, dağınık ve karışık krallık

Adamların bir ‘Cesur Yürek’ dedesi var, hiç olmazsa sitem ve şikâyetler oraya gidiyor. Bizim ‘Cesur Yürek’lerimiz birbirlerini şikâyet ediyor ve suçluyor.